Bugün
dünyada yüzlerce dil kullanılmaktadır. Ses ve gramer
yapısı veya yüklendikleri kelime anlamları açısından
birbirinden farklı olan bu dillerin tek bir dilden türemiş
olacabileceğini acaba düşündünüz mü?
Dünyanın farklı coğrafyalarında yaşayan toplulukların
oralara nasıl gittikleri, kendi kültür ve dillerini
nasıl geliştirdiklerini, En önemlisi kendi dinlerini
nasıl yarattıkları konusunda en ufak somut bir araştırma
yoktur. Bizlere söylenen sadece o dil, din ve kültürün
orada olduğudur. Kutsal kitaplar insanın konuşmaya Hz.
Adem ile başladığını ve Tanrı'nın cisimleri adlandırarak
Hz. Adem'e bildirdiğini söyler. Bence aksi kanıtlanmadıkça
doğru olan görüş budur, kaldıki insanın maymundan
geldiğini varsaysak bile konuşmaya başlayan ilk insanı
Adem olarak algılamamız gerekmektedir.
Başka bir açıdan bakarsak, ancak insan fizyolojisinin
izin verdiği sesleri çıkarabilir ve duyarız, böylece
insan tabiatının evrensel gücüne karşı koyamayız,
tabii olduğumuz fiziksel kurallar ister tabiattan gelsin,
ister tanrısal olsun sonuçta bir büyük gücün adlandırdığı
gibi konuşmak (dil) zorundayız. Konuşmaya başlayan
insanların cisimleri adlandırırken kullandıkları
heceleri notalara benzetebiliriz. Varolan 8 nota ile
milyonlarca melodi yaratma olasılığı vardır ve
elbette 8 hece ile yüzlerce cisim ve kavramı
seslendirebilmek mümkündür. İşte bu Araştırmamızın
amacı öz heceleri o günkü değerleri ile inceleyip
kavramlarını ve anlamlarını, günümüz dünyasında
veya antik çağlarda kullanılmış cografi veya özel
isimlerle karşılaştırarak ,evrensel bir temele yerleştirmek,
ve tanrı kelamı olan o ilk hecelere ulaşarak batı dünyasının
bize sunduğu tüm yalanları tersine çevirmek.
|