Site hosted by Angelfire.com: Build your free website today!
Niğde

English

Ana Sayfa

Diger Fotograflar

 Demirkazık dağı Fotograf : Erhan Kasapoğlu. Copyrigt (*)  2006

GÜNEŞİN RENGİNİ KİM ÇALDI?

 
 
 
 
 

 

 

 

 
 

 
 
 
 
 
 
 
 

Aksaray'a yaklaşınca önce Hasan Dağı görünür uzaktan. Tamam dersiniz dağlara geldik galiba. Sonra dağ geride kalır. Hüzünle bakakalır arkanızdan. Hasan Dağı'nı geride bırakarak devam ettiğiniz yol sizi Niğde'ye getirir. Yolunuzu Çamardı ilçesine doğru çevirirsiniz. Yaklaşık bir saat sonra ilk küçük tepeleri görünmeye başlar Aladağlar'ın. Birden tüm görkemiyle bir kütle çıkar karşınıza; 3756 metrelik yüksekliğiyle Demirkazık, sizlere 'hoş geldiniz' der. Eğer akşamüstüyse zaman, Toros Dağları'nın bu orta kesiminde güneşin vurduğu devasa kireçtaşı blokları kızıla dönmeye başlamıştır. Al rengini güneşten alır Aladağlar. Niğde, Adana ve Kayseri sınırları içinde kalan, bünyesinde onlarca 3500 metrelik zirveyi barındıran Aladağlar, Alp-Himalaya dağ oluşum sistemi içinde yer alır. Milyonlarca yıllık bir sedimantasyon döneminden sonra iki levhanın birbirine yaklaşarak çarpışması sonucunda oluşmuştur. Dikkatli bir gözlemle bu çarpışmanın izlerini çok rahat bir şekilde görmek mümkün. Dağcılar için Türkiye dağcılığının mabedidir Aladağlar.

Yüzlerce metrelik kaya duvarları, görkemli yalçın zirveleriyle her yıl binlerce dağcıyı konuk eder; kimini eğitir, kimine zirvelerine çıkma onuru verir. Aladağlar üç farklı sisteme ayrılır: 'Demirkazık' (3756 m), 'Vay Vay Torasan' (3500 m) ve 'Emli'. Emli sisteminin en yüksek zirvesi, uzaktan hayli ürkütücü görünen Kaldı'nın yüksekliği 3726 metredir. Demirkazık sistemi içinde yer alan Yedigöller Platosu, bu dağların en turistik bölgesi. Platoya ulaşmak için 3200 metrelik bir geçidi aşmak gerekir. Platoda bulunan ve sayıları mevsimlere göre değişen buzul göllerinin çevresi gizli bir cennete benzer. Buzul gölleri ve bir kule gibi yükselen 3500 metrelik Direktaş Tepesi birbirini tamamlayarak muhteşem görüntüler sunar. Güneye doğru Hecer Boğazı'nı geçince önce Barazama köyü, ardından da Barazama Şelaleleri karşılar konuklarını. Yukarı doğru hareket ederek kireçtaşı bloklarının içinde bulunan karstik mağaralardan aşağı dökülen şelaleler Aladağlar'ın en ilginç görüntülerini oluşturur. Yeraltı suları koca bir dağın içinden yukarı çıkar ve oradan da bulabildiği boşluklardan dışarı çıkarak aşağıya doğru akar.

'Vay Vay Torasan' sistemi ise çok daha yabanıl. Aladağlar'ın orta kesimini oluşturan bu sistem yüksek zirveleri ve dik duvarları ile ürkütücü, ama bir o kadar da güzel görüntüler sunar. Ulaşımı zor olduğu için ziyaretçisi de daha azdır. Aladağlar'ın en çok ziyaret edilen kesimi 'Emli' sistemi. Kaldı, Alaca, Güzeller, Gürtepe gibi Aladağlar'ın önemli zirveleri bu sistem içinde yer alır. Tüm sistem içinde yürümeyi zorlaştıran bir engel var: Aladağlar'da fiziksel parçalanma sonucunda ana kayadan kopan küçük taş parçalarının oluşturduğu çarşak zemin, yürüyüşü bazen çekilmez hale getirir. Ancak çarşağın çıkışı ne kadar zor ve sıkıcıysa inişi de o kadar kolay ve zevkli.
Aladağlar'ın tüm vadileri içinde buzul şekillendirme izlerine rastlamak olası. Demirkazık Kuzey Buzulu ve Kaldı Kuzey Buzulu, son buzul döneminden kalma. Bölgedeki yaylaların su gereksinimleri de yaz aylarında eriyen bu buzullar sayesinde giderilir. Aladağlar ciddi bir eko-sistemi de barındırır. Çiçekler yüksekliğe göre sıralanmıştır adeta.

Aladağlar'a sık sık tırmanış yapan dağcılar, etraftaki çiçeklere bakarak yüksekliği tahmin edebilir. Yörede karamık denen ve bir pirinç tanesi büyüklüğündeki yemiş türü oldukça yaygın. Hafif ekşimsi tadıyla ağızda çok hoş bir tad bırakan bu bitkinin tam olgunlaşması için sonbaharı beklemek gerekir. Kartal, şahin ve kızıl akbaba gibi alıcı kuşlarlar Aladağlar'ın en ilginç kanatlılarından. Memeli olarak da iki egemen tür yaşam savaşı vermekte Aladağlar'da. Bunlardan biri koyunlara saldırdığı için avlanarak soyu tükenmeye yüz tutan bozkurt. Küçük gruplar halinde dolaşan kurtları görmek için bir obanın yanında kamp kurmak yeterli olabilir bazen. Bir sabah uyandığınızda büyük bir kayanın tepesinden obayı süzen bir kurt görmek hiç de sürpriz olmaz. Aladağlar'ın gerçek incisi ise, son yıllarda alınan tedbirlerle sayıları yeniden artmaya başlayan çatal boynuzlu dağ keçisi.

Dağlara hevesiniz varsa eğer, tırmanmasanız bile Emli Vadisi'ne, Demikazık'a, Yedigöller'e, Barazama'ya giderek Aladağlar'ın havasını soluyun, sabah erkenden çadırınızda sizleri kuş sesleri uyandırsın. İşte, o zaman dağcıların neden dağlara tekrar tekrar gitmek istediklerini anlayacaksınız.

*

    

Demirkazık

Kavlaktepe köyünün iki saat güney batısında, göklere meydan okur gibi duruşuyla etrafındaki dağları korkutan Torosların biricik sivri kayası "Demirkazık"ın bu köyden görünüşü insana dehşet vermektedir.

Burada Demirkazık ne kadar kurulsa haklıdır. Çünkü o ince ve uzun dağın etrafı kurşun ve gümüş madenleriyle doludur. Onun için Demirkazık, şerefini gümüşten, gururunu kurşundan almış ve tıpkı bu iki madenin karışımı renge bürünmüştür.

Demirkazık'ın sert ve haşin tepelerinde geyikten başka hayvan bulunmaz. Demirkazık'ın doğusunda kalan ve güney doğusundan başlayan büyük yaylanın ismine "Başyayla" denir. Bu yayla, halk arasında bir masal yaylası gibidir. 

         ALADAĞLAR - Demirkazık T.

          Yüksekliği: 3756m.

          Tipi: Tektonik

          Bulunduğu il: Niğde

          Çıkış yolları: Çukurbağ, Demirkazık Köyü, Yalak Köyü.

       Niğde ilinin Çamardı ilçesi sınırları içinde yer alan Demirkazık zirvesi Niğde şehir merkezinin 40km. kadar güneydoğusunda yer alır fakat buradan görülemez. Aladağlar dağ kütlesinde 3500m.nin üzerindeki zirveler arasında en kuzeyde ve en yüksek olan zirvesidir. Çevresinde 3000m.nin üzerinde birçok zirve olmasına rağmen dağ koni şekli ve 300 400 metrelik kot farklarıyla kendisini gösterir. Aladağlar'ın kuzey kesiminde yer alan Demirkazık ve çevresi paleozoik tabakalardan oluşurken güney kısmı mesozoik tabakalardan oluştuğu için kuzey bölgesine Kara Aladağlar güneye ise Beyaz Aladağlar denilmektedir. Bu iki bölge birbirinden Demirkazık Köyü'nün hemen kuzeyindeki Mâden boğazı ile ayrılır. Rus jeolog Tchihatcheff, 1848 senesinde Aladağlar'dan bilimsel anlamda bahseden kayıtlardaki ilk kişidir (bkz.Asie-mineure 1867-69). Demirkazık Zirvesi'nin ilk tırmanışını Narpuz Vâdisi'nden doğu sırtını izleyerek Dr.Künne, Dr.Martin ve eşi ile Veli Çavuş'un rehberliğinde gerçekleştirmişlerdir. İlk kış tırmanışını ise Dr.Bozkurt Ergör 1969 senesinde gerçekleştirmiştir. Demirkazık Kuzey rotasının ilk solo tırmanışını 1990 senesinde ve 1991 kışında batı yüzünün ilk tırmanışını da bir üniversite grubu lideri olarak Ertuğrul Melikoğlu yapmıştır.

            Aladağlar kuru ve sıcak olan iklimi ile, bitki çeşitliliğine uzun yaz mevsimi boyunca izin vermez. Görünüş olarak kurak bir iklim sergileyen bu dağ silsilesinin güney yamaçları meşe, kavak ve köknar ağaçları ile kaplıdır. Kuzey yamaçları Emli Vâdisi içlerinde 2000 metreler civârına kadar seyrek sayılabilecek çam ormanları ile kaplı bir görünüm sergiler. Genel bitki örüsü açısından Emli ve Barasama vâdilerinin dışında ormanlık saha bulunmaz. Dağda, çok farklı çeşitlilikte kuş türlerine rastlamak mümkündür. Kaya güvercini, karga, benekli ağaçkakan, yeşil ağaçkakan, beyaz kuyruksallayan, kırlangıç, saksağan, kar ispinozu, küçük karaakbaba, şahin ve doğan gibi farklı türlere rastlamak mümkündür. Dağın aşağı ki vâdilerinde, çok az sayıda kurt, tilki, çakal, yaban keçisi ve dağ tavşanı da vardır. Dağların iç kesimlerinde bulunan göllerde herhangi bir balık türü bulunmamaktadır.  

            Demirkazık Köyü, 1550m. yükseklikte yerel mimâri ile son derece uyumsuz bir şekilde 1987'de bilinçsizce yapılan 3 katlı bir dağevine sâhiptir. Demirkazık zirvesine ulaşmak için Demirkazık Köyünü tâkiben 1,5 saatlik yürüme mesâfesi uzaklığındaki Sokulupınar'da kamp kurularak veya Arpalık yaylası ve Çimbar (Cimbar veya Cinbar olarak da isimlendirilir) yolu ile Küçük Demirkazık zirvesinin kuzeyinden geçen yol tâkip edilerek ulaşılabilir. Küçük ve büyük Demirkazık zirvelerinin doğu kesiminde, Çimbar Vâdisi'nde veya daha doğuda Dipsizgöl yakınlarında kamp kurulabilir. Çukurbağ Köyünden 4km. ileride bulunan Yalak Köyü ile zirveye ulaşılacaksa Sokulupınar'da yapılan kampın ardından direk Demirkazık zirvesine veya Narpuz vâdisi üzerinden zirveye ulaşılır. Aladağlar'da çok sayıda tırmanış yapılması düşünülüyorsa, en ideal kamp yeri Yedigöller Vâdisi olacaktır. Çukurbağ Köyü ile Yedigöller 10 ilâ 12 saatlik bir yürüyüş mesâfesindedir. Yedigöller mevkiinden 3723 metrelik Emler Zirvesine, 3723 m. Kızılkaya'ya ve 3470m. Direktaş gibi birçok zirveye ulaşabilmek mümkündür. Ayrıca Çukurbağ Köyü'nden 1,5-2 saatlik bir yürüyüş ile Emli Vâdisi'ne varılarak buradan da 3734 m.lik Kaldı, 3461 m. Güzeller ve 3588m. Alaca gibi zirvelere de ulaşılabilir. 3756m.lik Demirkazık zirvesi yaklaşık 1,5km.lik mesâfe ile kuzey yönünde 3404m.lik Küçük Demirkazık zirvesini bünyesinde barındırır. Zirvenin güney kesiminde ise Narpuz Vâdisi vardır. Demirkazık zirvesinden Erciyes, Melendiz, Medetsiz ve Kızılkaya zirvelerini görmek mümkündür. Kış tırmanışları ise ciddi teknik tecrübe ve profesyonel ekip gerektirir. Kuru mevsimlerde bâzı bölgelerde su sıkıntısı vardır.

setstats 1

Kavlaktepe

 

Dağların şehri

Anadolu'nun orta yerinde bir dinlenme, bir spor, bir turizm merkezi olma yolunda hızla gelişen bir diyarda konaklıyor Kervan; Çamardı...
Dağların ardında, Niğde ilinin en yüksek rakımlı ilçesi... Orta Torosların uzantısı olan Aladağlara Çamardı, Emli Vadisi'nden başlayan bir yürüyüş Cimbar Vadisi'nde dik kayalara tırmanış.
Kalay madeninin yapıldığı Kestel mağaralarından ve Kavlaktepe yeraltı şehrinden gizemli bir sesleniş...
Demirkazık Dağları'nın dibinden gelen bu şenliğe pencerelerinizi açın...

Yaban keçisi sayısının her geçen yıl artış göstermesi bizleri son derece sevindirdi. Kaçak avcılığın önlenmesi ve keçilerin yaşadığı bölgenin yakınlarındaki Kavlaktepe, Sulucaova, Pınarbaşı, Demirkazık, Çukurbağ, Elekgölü ve Yelatan köy muhtarlıklarıyla yaptığımız işbirliği sonucu yaban keçisi sayısı bundan sonra da artacak. Bizimle işbirliği yapan köy muhtarlarının görevlendirdiği bekçiler, kaçak avlanmanın önüne geçti.”

Kavlaktepe köyünün iki saat güney batısında, göklere meydan okur gibi duruşuyla etrafındaki dağları korkutan Torosların biricik sivri kayası "Demirkazık"ın bu köyden görünüşü insana dehşet vermektedir.

Burada Demirkazık ne kadar kurulsa haklıdır. Çünkü o ince ve uzun dağın etrafı kurşun ve gümüş madenleriyle doludur. Onun için Demirkazık, şerefini gümüşten, gururunu kurşundan almış ve tıpkı bu iki madenin karışımı renge bürünmüştür.

Demirkazık'ın sert ve haşin tepelerinde geyikten başka hayvan bulunmaz. Demirkazık'ın doğusunda kalan ve güney doğusundan başlayan büyük yaylanın ismine "Başyayla" denir. Bu yayla, halk arasında bir masal yaylası gibidir.