Site hosted by Angelfire.com: Build your free website today!

Fire

BIZ, TÜRKIYE' NIN AYDINLIK YÜZLERIYIZ !

Bizler o kadar kalabaligiz ki, canimiza kiya kiya bitiremezsiniz... O döktügünüz temiz kanlarimizla elbet bogulacaksiniz... Bunu, o kus beyinleriniz, örümcek kafalariniz eninde sonunda anlayacaktir... Çagdas Türkiye Cumhuriyeti, o çok korktugunuz Önder Atatürk' ün dedigi gibi, ilelebet yasayacaktir... "7.4 yetmedi mi daha?" diyen o kus beyinleriniz bu gerçekleri anladiginda umariz sizin açinizdan geç olmaz...

TÜRKIYE LAIKTIR, LAIK KALACAK! SONSUZA KADAR...

Dag gibi karayagiz birer delikanliydik. Babamiz, sirtinda yük tasiyarak getirdi asimizi, ekmegimizi.

Arabalar siril siril isiklariyla caddelerden geçerken bizler bir mumun isiginda bitirdik kitaplarimizi. Kendimiz gibi yasayan binlerce yoksulun yüregini yüregimizde yasayarak katildik o büyük kavgaya. Ecelsiz öldürüldük. Dövüldük, vurulduk, asildik.

Vurulduk ey halkim, unutma bizi...

Yoksullugun bükemedigi bileklerimize çelik kelepçeler takildi. Iskence hücrelerinde sabahladik kaç kez. Isteseydik diplomalarimizi, mor binlikler getiren birer senet gibi kullanirdik. Mimardik, mühendistik, doktorduk, avukattik. Yazlik, kislik katlarimiz, arabalarimiz olurdu. Yüregimiz, isçiyle birlikte atti. Yasamimizin en güzel yillarini birer taze çiçek gibi verdik topluma. Bizleri yok etmek istediler hep.

Öldürüldük ey halkim, unutma bizi...

Fidan gibi genç kizlardik. Hayat, sakirdayan bir selale gibi akardi gözbebeklerimizden. Yirmi yasinda, yirmi bir yasinda, yirmi iki yasinda, iskencecilerin acimasiz ellerine terk edildik. Direndik küçücük yüregimizle, direndik genç kizlik gururumuzla. Tükürülesi suratlarina karsi bahar çiçekleri gibi, taptaze inançlarimizi firlattik bos birer eldiven gibi. Utanmadilar, insakliklarindan, utanmadilar erkekliklerinden.

Hücrelere atildik ey halkim, unutma bizi...

Ölümcül hastaydi. bagirsaklarimiz dügümlenmisti. hipokrat yemini etmis doktor kimlikli iskencecilerin elinde öldürüldük acimaksizin. Gelinliklerimizin ütüsü bozulmamisti daha. Cezaevlerine kilitlenmis kocalarimizin taptaze duygularina, birer mezartasi gibi savrulduk. Vicdan sustu. Hukuk sustu. Insalnlik sustu.

Gözgöre göre öldürüldük ey halkim, unutma bizi...

Kanserdik. Ölüm, her gün bir sinsi yilan gibi dolasiyordu derilerimizde. Uydurma davalarla kapattilar hücrelere. Hastaydik. Yurtdisina gitseydik kurtulurduk belki. Bir bucuk yasindaki kizlarimizi öksüz birakmazdik. Önce, kolumuzu, omuz basindan keserek, yurtseverlik borcumuzun diyeti olarak firlattik attik önlerine. Sonra da, otuz iki yasinda birakip gittik bu dünyayi, ecelsiz.

Öldürüldük ey halkim, unutma bizi...

Giresun'daki yoksul köylüler, sizin için öldük. Ege'deki tütün isçileri, sizin için öldük. Dogu'daki topraksiz köylüler, sizin için öldük. Istanbul'daki, Ankara'daki isçiler, sizin için öldük. Adana'da, paramparça elleri ile pamuk toplayan isçiler sizin için öldük.

Vurulduk, asildik, öldürüldük ey halkim, unutma bizi...

Bagimsizlik, Mustafa Kemal' den armagandi bize.

Emperyalizmin ahtapot kollarina teslim edilen ülkemizin bagimsizligi için kan döktük sokaklara. Mezar taslarimiza basa basa, devleti yönetenler, gizli emirlerle baslarimizi ezmek, kanlarimizi emmek istediler. Amerikan üsleri kaldirilsin dedik, sokak ortasinda sorgusuz sualsiz vurdular. Yirmi iki yaslarindaydik öldürüldügümüzde ey halkim, unutma bizi...

Yabanci petrol sirketlerine karsi devletimizi savunduk; Komünist dediler. Ülkemiz bagimsiz degil dedik; Kelepçeyle geldiler üstümüze. Kurtulus Savasi'nda emparyalizme karsi dalgalandirdigimiz bayragimizi daha da dik tutabilmekti çabamiz. Bir kez dinlemediler bizi... Henüz çocuklugumuzu bile yasayamamistik. Bir kadin eline degmemisti ellerimiz. Bir sevgiliden mektup bile almamistik daha. Bir gece sabaha karsi, pranga vurulmus ellerimiz ve ayaklarimizla çikarildik, idam sehpalarina. Herkes taniktir ki korkmadik. Içimiz titremedi hiç. Mezar topragi gibi taptaze, mezar tasi gibi dimdik boynumuzu uzattik yagli kementlere.

Asildik ey halkim, unutma bizi...

Bizi öldürenler, bizi asanlar, bizi sokak ortasinda vuranlar, agabeyimiz, babamiz yaslarindaydilar. Ya bu düzenin kirli çarklarina ortak olmuslardi ya da susmuslardi bütün olup bitenlere. Öfkelerini bir gün bile, karsisindakilere bagirmamis insanlarin gözleri önünde, öldürüldük. Hukuk adina, özgürlük adina, demokrasi adina, bati uygarligi adina, bizleri, bir safak vakti ipe çektiler.

Korkmadan öldük ey halkim, unutma bizi...

Bir gün mezarlarimizda güller açacak ey halkim, unutma bizi... Bir gün sesimiz hepinizin kulaklarinda yankilanacak ey halkim unutma bizi.

Özgürlüge adanmis bir top çiçek gibiyiz simdi, hep birlikteyiz ey halkim unutma bizi, unutma bizi, unutma bizi...

Ugur MUMCU

25/8/1975 Cumhuriyet

Fire Fire Fire Fire Fire Fire Fire Fire Fire Fire Fire Fire Fire Fire Fire Fire Fire Fire Fire Fire Fire Fire <BGSOUND="candleinthewind.mid">