UÇ BEYİ 'nden
“Nerede Kalmıştık” suâli, ayrılığın bitip visale ermenin muştusunu kayıtlayan yerinde bir başlangıç dövizi olmakla birlikte, geleceğe matuf umutları ve bir daha “Nerede Kalmıştık?” dememeyi gerektirecek direnç ve istikrar arzusunu da ihtiva eden bir kararlılığın ifadesidir. İşte bunu bilmekliğimiz sebebiyledir ki; merhaba kabilinden “Nerede Kalmıştık?” diyerek sözcüklerin anlam dağarcığına, heyecan, umut ve direnç yüklüyoruz. devamı için tıklayınız...
Aybars ÜREK
aybarsurek@yahoo.com
d Bir Medeniyet ve Kimlik Değiştirme Projesi Olarak AB Maceramızın Tarihî ve Sosyolojik Kökleri, Türk Medeniyeti, MHP ve Ülkü Ocakları
Modernleşme süreci, bir Türk kimliği ve bu kimlik etrafında bir şuur vücuda getirmenin imkanlarını da yaratmıştır. Türkoloji ilmînin doğuşu, dilde sadeleşme eğilimi ve gazetenin Türk toplum hayatındakini yerini alması, Tanzimat ile birlikte açılmaya başlayan okullarda halk çocuklarının okuyarak siyasî ve kültürel süreçlere katılması ve bunun sonucu Türkleri reaya statüsüne hapseden geleneksel Osmanlı düzeninin yıkılması, toprak kayıplarıyla birlikte Osmanlı toplumunun homojenleşmesi ve Osmanlıcılık fikrinin iflâsı Türk milliyetçiliğinin doğuşunu hazırlayan amillerden bazılarıdır.devamı için tıklayınız...
Mehmet Kaan ÇELEN
mkcelen@gmail.com
d Dış Politika, Atatürk ve Türk Birliği
İlmî araştırmalar da ortaya koymuştur ki günlük ve ana politika olmak üzere dış politikanın iki esas unsuru vardır. Günlük politika adından da anlaşılacağı üzere bir devletin günün konjektürü ve şeraiti gereği yapılan geçici hamlelerdir. Bir devletin ana politikası ise tarihin derinliklerinden gelerek hali ve atiyi kuşatan ve siyasetten öte bir ideal şeklinde tecelli eden bir olgudur. Ana politikada devamlılık esastır ve kişilerden ve hükümetlerden bağımsızdır. Farklı bir deyişle bir devletin ana politikası o devletin asli unsuru olan milletin tarihi misyonudur.devamı için tıklayınız...
Gökhan YILMAZ
gokhanyilmazin@hotmail.com
d TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİNİN KISA BİR KRİTİĞİ
Milliyetçiliğin, içinde bulunduğumuz zamanda bir ‘hastalık’, bir ‘alerji’ gibi
görülmesinden hareketle, Türkiye’de milliyetçiliğin öznesinde bulunan kurum ve
aktörler acaba ne yapmaktadır? Yaşanan süreci doğru okuyup doğru teşhis
koyabilmekte midirler? Yazımızda bu soruların cevabını arayacağız. devamı için tıklayınız...
Alptekin KESKiN
alptekin_keskin@yahoo.com
d Medeniyet Hamlesi
Saddam, savaş sürecinde çok farklı bir savunma stratejisi tatbik edip Amerika’yı batağın içine çekeceklerini beyân ediyordu. Bu gün Saddam’ın yerinde yeller esmekte fakat tabir caizse halefi Bush’un da kasırgalar estirdiğini söylemek mümkün değil. Ortadoğu dünyanın en buhranlı coğrafyalarından birisi. Acaba Saddam’ın hararetle vurguladığı çok farklı savaş stratejisi bu buhran üzerine bina edilmiş olabilir mi? Daha açık bir ifade ile gel, yönet ve batağa saplan...!devamı için tıklayınız...
Selim KARASU
selimkarasu@hotmail.com
d Bin Yıllık Kavga:Üç Mayıs
Üç Mayıs, Türk tarihinin en önemli kırılma noktalarından birisidir. Fakat haiz olduğu bu ehemmiyete rağmen hakkıyla tetkik edildiğini söylemek maalesef mümkün değildir. İş bu yazıda, tarih yazıcılığımıza “1944 Irkçılık-Turancılık Davası” şeklinde yansıyan hadiselerin, 3 Mayıs’ın her sene-i devriyesinde yapıla geldiği gibi görünür sebebi ve oluş sürecine değinilmeyecektir. Yazımız, 3 Mayıs’ın, Devletimizin Büyük Selçuklu Hanedanlığı devrinden beri devam eden siyasî sürecin ve buna bağlı olarak şekillenen içtimaî yapımızın zorunlu bir sonucu olduğunu göstermeye çalışacaktır. devamı için tıklayınız...
UÇ Beyi-Araştırma
uc.beyi@gmail.com
d Mehmed Said Halim Paşa, Buhran-ı İçtimaîmiz, İkinci Tab’ı, İstanbul 1332
Heyet-i içtimaîye-i Osmanîye (Osmanlı toplumu) zamanımızda en mühlik (öldürücü) buhranlardan birini geçiriyor. Bu heyet-i içtimaîye, adeta bir muaşir-i beşer hal-i iptidaîsine (ilkel bir topluluk haline) rücu’ etmiş (geri dönmüş) gibi görünüyor.
Ahlâk, ananat (gelenekler), itikâdat (inançlar) gibi bilcümle avamilinin infisahına (bozulmasına) inzimam eden (eklenen) fıkdan-ı intizamdan ( nizam yokluğundan) rahnedâr olan (yara alan) bünyan-ı içtimaîyesi (içtimaî yapısı) maruz-u tezelzül (sarsıntı) ve inhidam (yıkılma) bulunuyor.devamı için tıklayınız...
Osmanlıca'dan Çeviren:
Mehmet Kaan ÇELEN
mkcelen@gmail.com
d Şikayet çözümün bir parçası mı ?
Içinde bulundugumuz buhranin bir sonucu mu, yoksa kolay olan mi bu bilmiyorum ama, farkinda misiniz; ne kadar çok sikayet eder olduk biz! İlgili, ilgisiz, bilgili, bilgisiz her konuda sonu olumsuz biten cümleler kuruyoruz. Sürekli etrafimizda olan bitenleri yargiliyor, kendi dogrularimiz üzerinden yapilanlara notlar veriyoruz. Bu notlarla da sinifi geçmek pek mümkün olmuyor. Söyle bir düsünün; yaptiginiz is, etrafinizdaki insanlar, o an içinde bulundugunuz ortam... Yani yasadiginiz gün boyunca kaç kez böyle cümleler kuruyorsunuz? Bunlardan kaçi sirf sikayet ettiginiz için çözüme ulasiyor? devamı için tıklayınız...
Cenk TAŞKIN
taskin_cenk@yahoo.com
KİTABÎYÂT
Prof. Dr. Ali Akyıldız, Türk modernleşme sürecinin özel bir alanını teşkil eden “bürokratik modernleşme” olgusunu incelemektedir. Türk modernleşmesinin elitist karakteri ve bürokrasinin yani yönetici elitin/aydın bürokrasinin modernleşme süreci içerisindeki ağırlığı ve belirleyiciliği, modernleşen bir ülkenin modernleştiricileri olan bu sınıfın, nasıl bir değişim geçirdiği daha açık bir ifade ile nasıl ve ne kadar modernleştiği konusunu çok önemli kılmaktadır. Konunun önemine binaen ele aldığımız bu eser, yazarın birbirinden müstakil olarak muhtelif dergilerde yayımlamış olduğu sekiz makalesinin bir araya getirilmesiyle vücut bulmuş ve takdire şayan bir surette anlamlı ve birbirini tamlayan bir bütün ortaya çıkmış. Eser, ayrıca aynı konuyu işleyen Carter V. Findley’in “Osmanlı Devletinde Bürokratik Reform- Bâbıâli (1789-1922)” isimli eseriyle de mühim noktalarda müştereklik arz etmektedir. devamı için tıklayınız...
UÇ Beyi-İnceleme
uc.beyi@gmail.com
d Bir Garip Ayrılık Öyküsü
Yorgun düşler bıraktım zamanın avuçlarına
Ve kırılgan ümitler
Aykırı düşünceler ve ölümcül çelişkiler
Şimdi sen yorumla bu tedirgin gülüşlerin ne anlama geldiğini
Türkülerle avunmanın
Ve sigarayı tek sırdaş addedip duman duman devamı için tıklayınız...
Umut YAVUZ
umutyavuzz@yahoo.com
d Geceye Dair Sayıklamalar
Güneş yoruldu, gece oldu
Yıldızlar var ay var göğün yedeğinde
Bir çocuk aldanışı masal sesinde
Ve gençliğimin heder oluşu
Bir gül nefesinde
Yar şimdi pembe düşünde devamı için tıklayınız...
Ali KARA
alikara07@hotmail.com
d Sonbahara Methiye
Yeni bir teklifle geldi sonbahar
Kendime ait küçük bir dünya öğütlüyor
Pastel renkleri bolca hüzün, bolca yalnızlık vaat ediyor
Yeni bir felsefeyle geldi sonbahar
Mutluluğu damıtılmış acılarla telafi ediyor
devamı için tıklayınız...
Mehmet Kaan ÇELEN
mkcelen@gmail.com