TAPMACALAR |
BİLMECELER |
|
|
|
|
|
|
KIRIM
TATARCA |
TÜRKÇE |
KAYNAK KİŞİ |
AÇIKLAMALAR |
Pışak
kada, kanı bar, Ak demiy iş,
canı bar,
Tışı yeşil işi al, Şaştım
kaldım, damı bar. (KARBIZ) |
Bıçak sapla,
kanı var, Ah
demiyor hiç, canı var. Dışı yeşil
içi kırmızı,
Şaşırdım kaldım, tadı var. (KARPUZ) |
Cumaziye Aksöz |
Cumaziye
Aksöz (Cumay, Cumay kelin, Cumay cengiy, Cumayala)) 1927'de Eskişehir
Alpu'nun Yellice köyünde doğdu. Babası Recep Eren ve annesi Merciye,
Romanya'nın Mecidiye şehrinin Kubadin köyündendir. Ablası Nesibe (Nesibabay),
ağabeyi Burhanettin (Boray akay, Boray abiy) ve kardeşi Nejat'tır (Necay ,
Necay abiy). 1946'da Kamil Aksöz ile evlenip Eskişehir'e yerleşti. 57 yıl,
Ömerağa mahallesi Saray sokakta oturdu. 1986-2003 arasında kızı nedeniyle bir
ayağı İstanbul Üsküdar'da oldu. Eşi Kamil 2000'de, kendisi 2003'de vefat
etti. 7 çocuğu oldu. |
Kişke başlı,
Altun töşlü,
Cılt cılt eter,
Şölde gezer. (CILAN) |
Küçük
başlı,
Altın döşlü,
Işıldar,
Çölde gezer. (YILAN) |
Cumaziye
Aksöz |
"Cıltramak,
caltramak, yıltramak, yaltramak"ın manası "ışıldamak,
parlamak"tır. "Yıldırım" da bu kelimeden gelir. "Cılt
cılt etmek" ise "parlamak, ışıldamak, yanıp sönmek"
manasındadır. "Şöl" kelimesi, Türkçedeki "Çöl"den farklı
olarak "bozkır, mera, otlak, düzlük, ova" manaları taşır. |
Cancaka eki avul, Er
avulda beşev ul, Er
ulun atı ayrı,
Tamır aynı, boy tuvul. (EL ve PARMAKLAR) |
Yanyana
iki avlu,
Her avluda beşer oğul. Her
oğulun adı ayrı,
Köken aynı, boy değil. (EL ve PARMAKLAR) |
Cumaziye
Aksöz |
"Avul"un
iki anlamı vardır. Hem "avlu" hem "köy" manalarını taşır. |
Tişleri bar talamaz . Bay pıkare
saylamaz .
Erkeznin başın sıypar . Tazlaklarnın
sıypamaz . (TARAK) |
Dişleri
var ısırmaz . Zengin
fakir ayırmaz.
Herkesin başını okşar .
Dazlakların okşamaz . (TARAK) |
Cumaziye
Aksöz |
|
Cer astında şipşeli tavuk. (KARTOP) |
Yeraltında
civcivli tavuk. (PATATES) |
Emiş
Aksöz |
Emiş
Aksöz (Emiş kartiy, kartiy , Emiş tiziy) Mehmet (Kartbabay) ve Vahibe
(Vaybanay, kartanay) çiftinin dört çocuğundan ikincisi olarak 1891'de
Bulgaristan Silistre'nin Anıscık köyünde doğdu. Ablası Mükerrem, kardeşleri
Salim ve Nayle'dir. 1911'de aynı köyden Recep (Molla Erecep akay, kartbabay)
ile evlendi. Kardeşi Salim Bulgarlarca öldürüldü. 1934'de iki kızkardeş Emiş Aksöz ve Nayle
Özbilir (Naylabay, tiziy) aileleriyle birlikte Türkiye'ye göçederek Alpu'ya
yerleştiler. 1938'de Eskişehir'de
Ömerağa mahallesi Turgut Reis caddesine (reşberler caddesi) yerleşti. Eşi
Recep'i 1961'de kaybetti. 1974'de öldü. 7 çocuğu oldu. |
Cer astında sakallı eşki. (PIRASA) |
Yeraltında
sakallı keçi.
(PIRASA) |
Emiş
Aksöz |
|
Bu kapıga şaşıla, Aş
degende aşıla, Cap
degende cabıla.
Tüşüngende tabıla. (AVUZ) |
Bu
kapıya şaşılıyor, Aç
denince, açılıyor, Kapa
denince kapanıyor.
Düşününce bulunuyor. (AĞIZ) |
Emiş
Aksöz |
|
Saksan yuvada, kuyrugu avada. (KAŞIK) |
Saksağan
yuvada, kuyruğu havada.
(KAŞIK) |
Emiş
Aksöz |
|
Bir tapmaca aytayım, Tabınız
kızlar.
Ayagından suv işer, Başından
kozlar.
Onday derler, ne derler? Bunday derler. Manasını
aytayım.
BUVDAY derler. |
Bir
bilmece söyleyeyim, Bulun
kızlar.
Ayağından su içer,
Başından yumurtlar. Öyle derler, ne derler? Böyle
derler.
Manasını söyleyeyim.
BUĞDAY derler. |
Gülzade
Kaçamak |
Gülzade
Kaçamak (Güliy) 1932'de Emiş ve Recep Aksöz çiftinin dördüncü çocuğu olarak,
Bulgaristan Silistre'nin Anıscık köyünde doğdu. Babası Recep'in amcası
Zekeriya Töral (amcababay) tarafından, 1934'de babası, annesi, ablası Hatice,
ağabeyleri Enis ve Kamil olmak üzere ailecek, Türkiye'ye getirildiler.
Eskişehir Alpu'ya yerleştiler. 1950'de Yellice köyünden öğretmen Kemal
(Babay, Kiyev, Kemal abiy, Kemal eniştiy) ile evlendi. Eşi, Romanya'nın
Mecidiye şehrinin Kaçamak köyündendir. Alpu nahiye müdürü ve belediye başkanı
olan eşi'nin 1961'de trafik kazasında ölümü üzerine Eskişehir'e yerleşti.
1980'den bu yana İstanbul Üsküdar'da yaşamaktadır. 5 çocuğu oldu. |
Eki yaklı bir metiy, Dümbürdiy de
dümbürdiy. Algan
avzına bir şekiy,
Tiriliy de tiriliy. Şıkgan
ortaga bir sabiy,
Ma sağa da, ma sağa.
(DAVUL, GIRNATA ve OYNAGAN KİŞİ) |
İki
taraflı bir fıçı,
Dümbürdüyor da dümbürdüyor. Almış ağzına bir
cisim,
Öttürüyor da öttürüyor. Çıkmış ortaya
bir zavallı,
Al sana da, al sana (sağa sola kalça sallıyor). (DAVUL,
ZURNA ve OYNAYAN KİŞİ) |
Gülzade
Kaçamak |
|
Astı kasır,
Üstü kasır,
Ortasında,
May sasır.
(KÖBETE) |
Altı
hasır,
Üstü hasır,
Ortasında,
Yağ kokar.
(KÖBETE) |
Gülzade
Kaçamak |
|
Keşe bosa coytaman . Kün tuvganda
tabaman .
Üyle, kişke baladan . Akşam, menden
balaban . (KÖLGE) |
Gece
olunca kaybediyorum .
Gün doğunca buluyorum . Öğlen,
küçük(tür) çocuktan .
Akşam, benden büyük(tür) . (GÖLGE) |
Gülzade
Kaçamak |
|
Kat kat töşek.
Bilmegen eşek (KİTAP) |
Kat
kat yatak,
Bilmeyen eşek (KİTAP) |
Gülzade
Kaçamak |
|
Tapmacamın tabı yok, Kaşıgımın sapı yok
. (KULAK) |
Bulmacamın
buluru yok,
Kaşığımın sapı yok. (KULAK) |
Gülzade
Kaçamak |
|
Üy töbesinde yarım kalakay
(AY) |
Ev
tepesinde yarım çörek. (AY) |
Gülzade
Kaçamak |
|
Bır kuşak moşak , Cılt cılt
cıltraycak ,
Kün tuvacak , Cok bolacak (YILDIZLAR) |
Bir
kucak boncuk , Parıl
parıl parlayacak , Güneş doğacak
,
Yok olacak . (YILDIZLAR) |
Gülzade
Kaçamak |
|
Ot başında oturgan, Eki közün
şart cumgan. (MIŞIK) |
Ateş
başında oturmuş, İki
gözünü sımsıkı yummuş. (KEDİ) |
Hatice
Sezer |
Hatice Sezer
(Atcabay, Atce tiziy, cenganay) 1919'da Bulgaristan Silistre'nin Anıscık
köyünde doğdu. 1934'de Babası Recep, annesi Emiş, kardeşleri Enis (Berber
Enis Aksöz, Anis, Anis abiy, Anis akay), Kamil ve Gülzade ile Türkiye'ye
göçetti. Küçük kardeşi Nurten (Koç) Türkiye'de doğdu. Eskişehir Alpu'ya
yerleştiler. 1936'da Yellice'den Halil Sezer'le (Kiyev, Alil akay, Alil abiy,
Alil eniştiy) evlendi. Eşi Halil Romanya Mecidiye şehrinin Kubadin
köyündendir. 1957'de Eskişehir'e taşındılar. Eşini 1983'de kaybetti. 7 çocuğu
oldu. Hacı Seyit mah. hatboyunda oturuyor. |
Cer astında küplü şotuk. (CILAN) |
Yeraltında
küflü odun.
(YILAN) |
Hatice
Sezer |
|
Kişkenekiy abla, Başında
tabla, (MIK, İNSER) |
Küçücük
abla,
Başında tabla
(ÇİVİ) |
Kamil
Aksöz |
Kamil Aksöz
(Tatar Kamil, Balıkşı Kamil, Kamil abiy, Kamil akay) 1923'de Emiş ve Recep
Aksöz çiftinin üçüncü çocuğu olarak Bulgaristan Silistre'nin Anıscık köyünde
doğdu. 1934'de ailesiyle Türkiye'ye göçetti ve Eskişehir'e yerleşti. 1946'da
Alpu'nun Yellice köyünden Cumaziye ile evlendi. Kılıçoğlu Kiremit
fabrikasından emekli oldu. Öldüğü 2000'e kadar Ömerağa mah. Saray sokakta
oturdu. 7 çocuğu oldu. |
Kördün mü şimdigeşik, Mınavday
kucur ava?
Kol sallaysın, kar cava. (UN ELEGİ) |
Gördün
mü şimdiye kadar , Böyle acaip
hava?
Kol sallıyorsun, kar yağıyor.
(UN ELEĞİ) |
Kamil
Aksöz |
|
Kulakta sırga, Dudaktır
kızga
(KIREZ) |
Kulakta
küpe,
Dudaktır kıza (KİRAZ) |
Kamil
Aksöz |
|
Caşlıgında otura, Kartaya
cuvurttura . (KORAY) |
Gençliğinde
oturuyor,
Yaşlanıyor koşturuyor. (KURU DİKEN) |
Kamil
Aksöz |
|
Kartiy aptezge kelgen Tuvduk kuman
akelgen
Bir şiy tağa kerekgen Adi bilniz ne
eken?
Apperim şo bildiniz. Kerekgen
şiy ELEKEN |
Nine
abdest almaya gelmiş. Torun ibrik
getirmiş Bir
şey daha gerekmiş
Hadi bilin ne imiş?
Aferin yahu bildiniz
Gereken şey LEĞEN |
Kamil
Aksöz |
|
Kat kat kata kartata , Cata özün
torata,
Cılaycak dep karayman.
Toragannı cılata . (SOGAN) |
Kat
kat katılaşıyor dede, Yatıyor kendini
doğratıyor.
Ağlayacak diye bakıyorum.
Doğrayanı ağlatıyor. (SOĞAN) |
Kamil
Aksöz |
|
Bu şiyler ep siyerler Siygen soyun
süyerler
Siygenine kuvan sen Siymese bok
uyerler (KUMAN) |
Bu
şeyler hep işerler İşeyenini
severler.
İşediğine sevin sen
İşemese bok oralar (İBRİK) |
Kamil
Aksöz |
|
Sokur
bike ,
Bersen cipni ,
Neler tige .
(TİGİŞ İYNESİ) |
Tek gözlü
hanım,
Versen ipi ,
Neler dikiyor.
(DİKİŞ İĞNESİ) |
Kamil
Aksöz |
|
Bir örkende beş ıyar, Aşasan erkez
tuyar .
(TOKAT) |
Bir
dalda beş hıyar,
Yersen herkes duyar . (TOKAT) |
Kamil
Aksöz |
Örken
ağaç dalı değil, kavun, karpuz, kabak gibi yerde yetişen meyve ve sebzelerin
dallarıdır. |
Kaytık ayaz, cıltray ay. Azbarda nişliy
anay?
Un kopkasın devirgen. Ay karay,
küneş cıynay. (KIRAV) |
Nemli
soğuk, parlıyor ay. Bahçede ne
yapıyor annem?
Un kovasını devirmiş.
Ay bakıyor, güneş topluyor. (KIRAĞI) |
Kamil
Aksöz |
Ayazın
iki manası var. Birisi, insanın içine işleyen soğuk, diğeri ise, ışık,
uzaktan gelen ışık, aydınlık demek. Burada, iki anlamdan herhangi biri veya
her ikisi de kullanılmış olabilir. |
Sesi şıga künde beş, İşi boştur
tışı taş ,
Katında secde erkez,
Ama o ep tik bir baş (MİNARE) |
Sesi
çıkıyor günde beş, İçi
boştur dışı taş , Yanında
secde herkes,
Ama o hep dik bir baş (MİNARE) |
Kamil
Aksöz |
|
|
|
|
|