*****MİSYON

Her gün yeni birşeylerin keşfedildiği, yeni oluşumların yaşandığı ve her geçen gün yeni ideolajilerin meydana geldiği

dünyamızda, yaşamın getirdiğiklerinden karlı çıkmak için herkes bir uğraş içinde. Bunlar bazen iyi bazen de kötü

sonuçlar veriyor. Misyon olayı ise çok daha farklı birşey. Yani bu dünyada herkesin bir misyonu var aslında.

Bunu Afrikada katıldığım bir fuar esnasında iyice anladım. Fuar alanında elektrik bağlantıları yapılıyordu. Bunun

birkaç saat içinde bitmesi gerekiyordu. 10 kadar teknisyen güneşin altında üç saat boyunca kablo ve soket birleşimlerini

yapmaya çalıştılar. Ben de üç saat boyunca onları seyrettim. Çok sıcaktı. Bir tanesi bile kabloyu yanlış bağlasa belki fuar

günlerce ertelenebilir herkesin işi aksayabilirdi. Bu esnada yerli gençler fuar alanını temizliyorlar ve konuklara ikramda

bulunuyorlardı. Çok acayip aslında, teknisyenlerin yaptığı elektriği sağlayıp paralarını almak, gençler ise bu işi temizlik

yaparak sağlıyorlar. Yani burda herkesin misyonu birbirinden farklı ve öyleki hiçbiri diğerinden daha önemli

değil. Bir grup insan misyonunun farkında, bazıları ise değil.

Bence herkes birgün misyonunun farkına varacak yani farkına varmak zorunda. Burası bir okul ve bir dersten kalırsan

o dersi tekrar almak zorundasın ta ki öğrenene kadar.

Bu aşamada benim misyonumun ve sizlerin misyonunuzun ne olduğu sorusu önemli. Herkesin misyonu belli ve aslında hepimiz

kendi sisteminin merkeziyiz. Önemli olan sistem çarkları arasında ezilmemek ve merkezdeki yerini koruyabilmek.