Bir erkege ya da kadina asik olmak... Onunla ayni evi paylasmak... Birlikte yasamanin guzellikleriyle cogalmak, mutluluk duymak, ama farkliliklardan kaynaklanan davranis ya da tutumlar nedeni ile kimi zaman soylenmek, hatta kizmak. Kadinsak kadin kadina ya da tam tersine erkek erkege bir araya geldigimizde sevdiklerimizi cekistirmek.
       "O Adami Seviyorum ama", bu turden cekistirmeleri toplamis bir kitap. Eglencelik, cekirdek gibi. Bugun bu kitaptan bazi alintilar yapmak istiyorum sizlere.
       "Kocam hicbir seyden ayrilamaz. Komodini uc dort yil oncesinin dergileriyle tika basa doludur. Dolabi, eski giysileriyle tasiyor. Zamanla sararmis ya da iplik iplik olmus gomleklerini bile atsam sinir krizleri gecirir. Artik icine sigamadigi yirtik pantolonlarini da. Bunlari giymez, bunlar oylece yerli yerinde durur. Disko gomlekleri, Ispanyol paca pantolonlar, deri pantolonlar. Bir muze acilabilir." Babamla ilgili, bu turden cok sikayet duydum annemden. evli arkadaslarimdan da. Dogru mu dersiniz?
       "Usuttugunde yataga girer. Anneciginin onu iyilestirmesini bekleyen caresiz bir bebek gibi battaniyeye sarinir, dudak buker, somurtur." Esine ya da sevgilisine yonelik bunu soylemeyen tek bir kadinla karsilasmadim bugune dek. Erkekler daha mi dayaniksiz ne? "Yardim ettigi zamanlar kacinilmaz olarak isi berbat eder. Camasirlari yikiyor diyelim. Renklileri ayirmayi belki hatirlayabilir ancak isi derecesini ayarlamayi unutur ya da kurutmada cektirecektir. Yikanmislari belki katlar ama gruplara ayirmaz, dolayisiyla ben tekrardan gozden gecirmek zorunda kalirim. Ve yardimci olmak icin bir tek kelime etsem, ‘Peki bundan sonra sen yap. Ben yalnizca yardim etmeye calisiyordum’ der." Ev islerini kadinin sorumlulugunda diye dusundugumuz ve erkeklerin yaptiklarini, paylasim degil, "yardim" diye nitelendirdigimiz surece, daha cok camasir bozulur.
       "Onda ‘kari sagirligi’ vardir. Yani basinda oturuyor olabilirim, normal tonda konusmalarimi duymaz. Ama mutfaga gidip bir kola acarsam, duyar ve ‘bana da bir tane’ diye seslenir. Kadin kismi, erkeklerin deyimi ile, gercekten cok mu vir vir ediyor da, erkeklerde anlik sagirliklar cikiyor acaba?
       "Bazi gunler dislerini fircalamamaya karar verir. Nedenini sordugumda ‘Onlari dinlendiriyorum’ der." Ya da "Eviyeyi asla durulamaz. Porselen uzerinde parca parca dis macunu sertlesir. Bazen onlari kaziyip yemek sonrasi nane olarak vermeyi dusunuyorum." Ne kurumus dis macununu nane olarak sunmadaki hainlik, ne de disleri dinlendirme. Ikisi de birbirinden beter.
       "Her sabah sinuslerini temizler. Havlamaya benzer. Bazen o kadar yuksek perdeden sesler cikarir ki yaralandigini dusunurum." Fizyolojik farklilik mi soz konusudur nedir, arastirilasi bir konu, cunku erkeklerin daha gurultulu sesler cikardigi herkesin ortak saptamasi.
       "Tuvalete otururken penisini tuvalet kagidina sariyor. Bunu neden yapiyor bilmiyorum. Belki sikintidan. Belki de tuvaletin icine dusmesinden korkuyor." Yok bu kadari artik dogru olamaz, abartmislar.
       "Ne yapiyor olursak olalim telefonlari mutlaka yanitlar. Asla telesekretere birakmaz. Sevisiyor olsa bile! Sevismemizin tam ortasinda ornegin annesiyle ya da arkadaslariyla sohbet edebilir." Cep telefonlarina, bir organiymiscasina bagli erkekleri hatirlatmiyor mu size de?
       Beyler, telaslanmayiniz ve haksizliga ugradiginizi dusunmeyiniz lutfen. Bir sonraki yazi da, erkeklerin kadinlarla ilgili yorumlari uzerine olacak.

Jülide Sevim