Site hosted by Angelfire.com: Build your free website today!

 

UCUNCU BOLUM

 

3. ULUSLARARASI ALANDA HAZAR PETROLÜNÜN JOPOLİTİĞİ VE İLGİLİ DEVLETLERİN  OYNADIKLARI ROLLER

www.asif.co.sr

 

3.1. ABD ve Batı Ülkeleri 1

 

3.2. Rusya. 2

 

3.3. İran. 3

 

3.4. Türkiye. 3

 

 

Hazar Denizi’ne artan ilgi ve yatırım gerçeğine karşın, Avrupa ve Asya arasındaki stratejik alanda konuşlanmış olan bölge üç esas bölgesel aktörün-Rusya, Ìran ve Türkiye arasındaki jeopolitik çekişmenin odağı oldu. Bu devletlerle beraber Hazar’a koymuş oldukları büyük yatırımlar dolayısıyla Avrupa ülkelerinden bir kaçı ve ABD de meydana gelebilen siyasi, sosyal durum ekonomik çatıdan menfaat sağladığı ve kendi milli çıkarlarını korumak için çok önemli adımlar atmaktalar.

 

 

3.1. ABD ve Batı Ülkeleri

 

Yıllık altı milyar varil ham petrol tüketicisi olan ABD sahip olduğu zengin enerji potansiyeli nedeniyle Hazar Deniziyle artan bir şekilde ilgilenmeye başlamıştır. Bazı uzmanlar Hazar’ın Batı için ikinci en büyük enerji sağlayan bölge haline gelebileceğini öngörmüşlerdir.

Hazar bölgesinde ABD’nin çok büyük ilgi ve çıkarlarının olması bir kaç örnekle gösterilmektedir. Bu ilgi ve çıkarlar ikiye ayrılır. Ekonomik ve politik çıkarlar. 1994 yılında Azerbaycan’ın deniz yataklarındaki petrolün üretimi ve alınması için Bağlanan “Asrın Mukavelesi“ antlaşmasında ABD’nin 7 büyük petrol şirketleri yer almaktadır. Mukavelede yer alan ABD şirketlerinin payı 25.536’dır. Azerbaycan’ın ABD devleti için bu kadar yer ayırması ve bu şirketlere sağladığı kolaylıklar için yani ekonomik çıkarları politik araç için kullanması açık bir vasıtadır. Bu yolla ABD’nin Kafkasya’daki Karabağ ve Gürcüstan Abkhazia sorununu çözmede yardımcı olmasına bir olumlu faktör olması kaçınılmazdır. Tabii ki, İran ve Rusya’nın Hazar ve Kafkasya’da önemli etki altına almasına ve jeopolitik konumu ele geçirmesine karşın ABD ve müttefiki olan Avrupa şirketleri bu savaşa bir dengeleyici faktör rolünü doğal olarak üstlenmek zoranada kalıyor.

Bu potansiyeli farkında olmak şüphesiz ki Washington’un Hazar’ın sektörel bölünmesi yönündeki son zamanlardaki politikasının arkasındaki politikasının arkasındaki itici güçtür.

ABD Hazar’in kiyi ülkeler arasinda bölünmesinin Hazar’in enerji zenginliklerinin zamaninda ve hassas şekilde çikarilmasini kolaylaştiracagina inanmaktadir. Ancak ABD’nin Rusya’yla uzlaşma politikasinin işiginda Washington’un yeni yaklaşimiyla C.W.Bush yönetiminin gerçekten Moskova  yönetimi ile yakın temas halindeler.

Büyük petrol şirketleri “yedi kizkardeşler“ olarak aniliyor. Onlar aslinda dünyadaki kara altin emperyalizminin efendileridirler. Istedigi zaman ülkeleri etkiliyor, anarşide isyan çikariyorlardi. Exxon, Shell, Mobil, Socal, Texaco, British Petrolium, Elf: bunlarla anlaşmadiktan sonra ülkelerin hiç birisi zengin petrol yataklarini paraya çeviremez. Bu uluslararasi şirketler kendi karlari namina, onlarla ilişkide olan gelişmekte olan ülkelerin ulusal çikarlarini göz önünde bulundurmaksizin, sofistlikçe hareketlerde bulunmaktadirlar. Bunu biz Elf şirketinin Şili’de yaptigi çevrilişle Irak krali Faysal’in Cenevre’deki otel odasinda “Sürekli araba kullanmaktan kalbinde meydana gelen tazyik“ gibi komik bir ölüm teşhisiyle ve bunun arkasinda yatan Irak’in petrol öyküsüyle örneklendirebiliriz.

 

 

3.2. Rusya

 

S.S.C.B.’nin varisi sayan Moskova, bu ülkelerin de himayedar politikasının devam etmesini istemektedir. Rus dış politikası ulusal karar mekanizması üzerinde söz sahibi olmak için rekabette olan farklı çıkar gruplarının etkileşmelerinin sonucunda oluşuyor. Enerji Lobisi Rusya’da çok güçlüdür ve etki yapması imkanı sadece yürütme ve icra üzerinde değil, aynı zamanda cumhurbaşkanı çevresi üzerindedir.

Rus silahlı kuvvetlerinden general İvaşev, BDT savunma bakanları toplantısında çok açık olarak Rusya’nın Kafkaslarda stratejik tehlike ile karşılaştığını söylüyordu ve bunların atlatılması için Rusya’nın ordusu petrol yataklarına yakın olmalıdır. Diyordu: “BDT devletleri için üç çeşit tehlike var. Birincisi-dış tehlike, Batıda bu Nato’dur. Kafkaslarda Türkiye ve Ìran, Doğuda-Çin belirsizliği, Şimdi Kafkas petrolleri için büyük savaş devam ediyor. Rusya için Kafkas’ı kaybetmek ne demek? O zaman biz bu bölgede kapanmamız lazım. Biz Kafkas’ı kaybetsek-bu devletler bize dost olmayacaklar „. Özel durum da Ermenistan’dır, bu cumhuriyet tarihi olarak dosttur. Yani Ermenistan Rusyasız yaşayamaz. Diğer cumhuriyetler ise, belirli bir durumda Rusya’dan kopabilirler.

 

 

 

 

3.3. İran

 

Bölgede diğer önemli güç İran’dır. SSCB ile soğuk savaş zamanı, günde bir milyon ton petrol üreten İran’ı en az rahatsız eden Azerbaycan petrolünün gelirleridir. Öncelikle Tahran’ın derdi Batının Kuzey sınırlarında oluşturduğu üstler, buna göre de Azerbaycan’ı sözünü dinleyen bir devlet “satellit“ gibi görmek istiyor. “Ìran’ın terörü desteklemesinden her yerde bahseden Batı, aynı zamanda kendisine kapıları kapatan İran’in iç pazarına girmek istiyor.

Her ne kadar ABD politikası Tahran’ın Hazar’daki en büyük petrol işi ve boru hattı projelerine katılmasını önlemişse de, İran bölgede önemli bir rol oynamaya devam etmektedir. Hazar’ın statüsü konusunda Rusya’yı desteklemekle Türkiye ve Batılı ülkelerin pahasına Orta Asya ve Transkafkasya’da kendi nüfuzunu arattırmasını İran bir araç olarak kullanmaktadır.

İran’ın yeni petrol teşebbüsleri ise Hazardan çıkarılan petrolün Esas ihtiraç kemeri vasıtasıyla Avrupa pazarına değil Asya’ya Pakistan, Hindistan, Güney-Doğu Asya devletlerinde uygun pazar bulacağına iddia ediyor. Buna esas sebep ise burada İran’ın milli çıkarları kendi bölgesinde Esas ihraç kemerinin geçmesi durumunda büyük bir öneme sahip olmasını. İran’ın teklifleri Orta Asya ve Transkafkasya’da Batılı ve Amerikan - nüfus ve siyasi varlığını istememektedir.

 

 

3.4. Türkiye

 

“Jeopolitik koordinatları“nı Avrasya’ya yayan iki ülke, Rusya ve Türkiye’dir. Avrasya’da iki rakiptirler, bu iki ülke, benzeri “kimlik sorunları“nı da paylaşırlar. Türkiye Avrupalılık iddiası ile Müslüman kimliğinin kendisinin çektiği coğrafya arasındaki kimlik arayışını henüz sonuçlandırmamıştır. Her iki ülke, çok geniş bir coğrafyaya kültür iklimlerini yaymaktadırlar ve tarih ve jeopolitik, tüm benzerliklerine rağmen, bu iki ülkeyi gayet yaygın bir coğrafi alanda çıkar çatışmasına yöneltmiştir.

Kafkasya bunlardan biriydi. Orta Asya diğeri, Balkanlar da üçüncüsü Şimdide “tarihsel rekabetler“ ve aynı coğrafi alanda güç sahibi olma arayışları aynen sürüyor. Zira, jeopolitiğin ürünü olan dinamikler“ yerli yerinde duruyor.

Orta Asya’nın Müslüman cumhuriyetleriyle ve Kafkasyada Azerbaycan’la ortak etnik kökeni ve dil bağlarını paylaşın Türkiye, kendisini Avrasya’nın merkezindeki yeni bir Türk bloğunun potansiyel lideri olarak görmüştür. Orta Asya’ya bir köprü olarak Transkafkasya - özellikle Azerbaycan-Türkiye’nin jeopolitik hedefleri için çok önemlidir. Baştan beri aktif politika yürütmeyi düşünen Türkiye Bakü-Ceyhan teklifi gündeme geldi ve hala da Hazar petrolünün esas ihraç kemerini oluşturan tercihlerden Azerbaycan için en tutarlisi Bakü-Ceyhan’dir.

Türk tezi olarak bilinen Bakü-Ceyhan: 1,5-2 milyar dolar tutarında yatırım gerekiyor. Ceyhan’a boru kemerinin ulaşacağı en uygun güzergah Gürcistan’dır. Haydar Aliyevin bu konudaki endişeler içeren sorulara cevabı çok açık

 „Siz şüphe ediyorsunuz, Ben etmiyorum. Azeri petrolü mutlaka Bakü-Ceyhan’dan nakledilecek“.

Bakü-Ceyhan boru hattı konusunda gelişmelerde hızlandı. Baku-Ceyhan boru hattı kapasitesi 2,2trilyon $  ve 1 milyon bbl/d olup,  Azerbaycan (belki de Kazakistan) petrolü 1,040 mil yolu Baku’den Gürcistan üzerinden Ceyhan (Türkiye’ye ) Akdeniz Limanına ihraç yapılacak.Azerbaycan’da “Büyük İhracat Boru Hattı” adlandırılan Bakü-Ceyhan konusunda destekte hiç tereddüt etmiyor.

www.asif.co.sr