Bu sayfanın hazırlanmasında http://www.halvetisivasi.4t.com sitesinden faydalanılmıştır...kendilerine çok teşekkür ederim...MUHACİR

ES-SEYYİD PİR

ABDÜLEHAD NURİ EL-HALVETİ

İstanbul'da yetişen evliyanın büyüklerinden olan ABDÜLEHAD NURİ Hazretleri, Miladi 1594 yılında Sivas'ta doğmuştur.Babası Kadı Muslihiddin Mustafa Safayi Ebu'l Berekat Muhammed Zilli Hazretleri'nin en küçük oğlu ve Sivas Müftüsü olan İsmail Efendi'dir. Annesi ise Ahmed Şemseddin Sivasi (Kara Şems) 'nin abisi Muharrem Efendi'nin kızı Safa Hatun'dur.

Doğum yeri ve ailevi durumu itibariylr iyi bir şekilde yetişen Abdülehad Nuri Hz., çocukluk yıllarını Sivas'ta geçirdi. Henüz üç yaşında iken; HALVETİYE'nin ŞEMSİYYE kolunun kurucusu ve dedesinin kardeşi Ahmed Şemseddin Sivasi Hz. ölüm döşeğinde yanına çağırır, bir saat kadar göğsüne bastırır ve O'na ileride büyük bir mürşid olacağını müjdeledikten sonra bu alemden göçer.

Abdülehad Nuri Hz.; Resulullah efendimizin manevi emirleriyle MİDİLLİ adasına gitti,bir süre orada irşad görevini yerine getirdi.Sevilen ve sayılan bir kişi olan Abdülehad Nuri Hz. zamanın şeyhülislamı olan Yahya Efendi tarafından İstanbul'a davet edildi ve Mehmed Ağa Dergahı'nda görevlendirildi.Namı günden güne yayılan Abdülehad Nuri Hz.; Sultanahmed,Ayasofyave Beyazıt camiilerinde yıllarca Cuma vaizliği yaparak insanları her konuda irşad etti. Resulullah efendimizin işaretleri ile, tüm tarikatların manevi terbiye ve taçları kendilerine verilmiştir. Tarihe büyük bir olay olarak geçen, Kadızade'nin Cehli zikir ehline karşı almış olduğu tavır ve bir takım isnadları çürüten risaleleri meşhurdur. Yirimiiki (22) adet Türkçe Kitabı bulunan Hz. Pir Abdülehad Nuri'nin 200'ü aşkın şiiri mevcuttur.

Abdülehad Nuri Hz. son senelerinde ders ve vaizliği bırakmış; tamamen sadık mürid ve taliplilerinin irşadı ile meşgul olmuştur. 1651 yılı Muharrem'in sonlarına doğru hastalanır. Valide Sultan, IV. Mehmed, vezir-i azam ve şeyhülislamın gönderdikleri hekimleri kabul etmeyen bu gönül sultanı, Lokman-ı Zaman olarak bilinen Kazganizade Süleyman Ağa'nın ısrarını kırmayarak O'nu kabul eder ve "Süleyman Ağa, bizim halimizi sen bilirsin, biz davet olunduk bizi bekliyorlar, Rabbil Alemin'i tercih ettik" der.Hastalığının yedinci günü abdest alıp iki rekat namaz kıldıktan sonra, Cuma günü ikindi vakti sonrası ruhunu teslim etti.Kendisini, Mehmed Ağa zaviyesi camiinde imam olan Tatar Ali Efendi gasil etti.Gasil esnasında çevrilmek istenen yöne tebessüm ederek dönen Pir Abdülehad Nuri Hz. cenaze namazını, dayısı ve mürşidi olan Abdülmecid Sivasi Hz. oğlu Abdülbaki Efendi'nin kıldırdığı ve Sultanahmet Camii'ndeki bu cenaze namazına 40 bin kadar insanın katıldığı tarihi kayıtlarda bildirilmektedir.

Bir hayli çok kerametleri bulunan Abdülehad Nuri Hz.bir gün Süleymaniye Camii'nde vaaz ederken kürsüye küçük bir kağıt konulur. Adeti olduğu üzere vaazdan sonra kağıdı okurlar: "Size alemin kutbu Gazs-ı Azam diyorlar. Hakk Teala'nın emri ile "kutb" olan kimse herşeye kadir imiş. Eğer kutb iseniz beni burada hemen helak edin." diye yazar.Bunun üzerine Abdülehad Nuri Hazretleri "Taassup kişiyi ne makama götürürmüş. Sübhanallah biz bir aciz hakiriz. Halk bizi kutub olarak biliyor. Hakk Teala onları tasdik etsin. Lakin kutub olanlar YA TABİ deyip kadir olduğu şeyi yapar mı sanarsınız? Kutublara cefa edildikçe onlar AFV ile muamele ederler. O mertebelere de bu vesile ile erişirler. Lakin evliyaullah kabzası yerde kılıçtır. Bir adam o kılıca vurursa kabahat kılıcın mıdır, vuranın mıdır?" der. Nuri efendi dışarı çıkarken biri ağlayarak yanına gelir ve "Aman sultanım hatamı anladım affımı rica ederim." derse de; Abdülehad Nuri Hz. "Cenab-ı Hak kurtulmuşların imanı ile ruhu taslim ettirsin" der, ve adam o anda ruhunu teslim eder.

Dayısı ve mürşidi Abdülmecid Sivasi Hazretleri'nin en küçük kızı Raziye Sultan'la evlenmiş olup eşiyle birlikte yatmakta oldukları türbesini dervişlerinden Yusuf Ağazade Musa Efendi yaptırmıştır.

 

ES-SEYYİD ŞEYH

ABDÜLMECİD SİVASİ HAZRETLERİ

Alim, amil, fazıl, kamil, arif, vasıl,cami-ül alemin, mecma-ül bahreyn, kutb-u devran, hızır-ı zaman, kibari Evliyaullah'tan olan ES-SEYYİD ŞEYH ABDÜLMECİD SİVASİ Hazretleri, HALVETİ TARİKATININ ŞEMSİYYE KOLUNUN ŞEYHLERİNEN olup miladi 1564 tarihinde Tokat-Zile'de alem-i cemale teşrif buyurmuşlardır.

Dedesi; ulemanın meşhurlarından EBU'L BARAKAT MEHMED ARİF efendidir. Babası; İslam'ın büyük alimlerinden değerli müderris, müfessir, müellif, arif ve kamil bir zaat olan MUHARREM EFENDİ'dir. İlk öğrenimini babasından aldı. Yedi yaşında Hafız-ı Kur'an oldu. Sonra amcası ve şeyhi olan AHMED ŞEMSEDDİN SİVASİ hazretlerinden fıkıh, tefsir, hadis gibi yüksek ilimler ile beraber Arapça ve Farsça öğrenerek çok güzel eserler yazdı. Halen Sivas Ulu Camii'nin bahçesinde kabri bulunan amcası Kara Şems lakablı AHMED ŞEMSEDDİN SİVASİ Hazretleri'ne 30 yaşında biat edip icazet aldıktan sonra Merzifon'a giderek burada bir müddet görev yapar ve tekrar Zile'ye döner. M.1600'lü yıllarda Sivas'ta Şemsiyye Dergahı şeyhi RECEP Efendi'nin vefatı nedeniyle Zile'den Sivas'a hicret ederek bu dergaha şeyh olur; büyük şöhreti bundan sonra başlar.

Abdülmecid Sivasi Hz. Sivas'ta halife iken Sultan Ahmed Han'ın daveti üzerine İstanbul'a geldi. Önceleri Ayasofya Camii yakınlarında bir evde kaldı. Daha sonra Reis-ül Küttap LALİ Efendi'nin kendisine hediye ettiği (halen kabirlerinin bulunduğuyer) Eyüp'te bahçeli bir eve taşındı. Hergün şöhreti artan Abdülmecid Sivasi Hz. İstanbul'un büyük camilerinde kürsü şeyhi olarak insanları irşada devam ederken o sıralarda yapımı biten Sultan Ahmed Camii'nde Cuma vaizliğine getirili. Aynı zamanda bu caminin temel şeyhi idi.III. Mehmed, I. Ahmed, I. Mustafa ve IV. Murad'ın zamanlarında da yaşayan Abdülmecid Sivasi Hz., insanlara hep hakkı tavsiye edip kötülüklerden sakındırdı. İlmi, irfanı ve olgunluğuyla sultanlar ve diğer devlet erkanı yanında büyük nufus sahibi oldu. Devlet erkanı, önemli hususlarda sık sık görüşlerine baş vururdu. Sultan IV. Murad'a Bağdat'ı feth edeceğini müjdelemiş; Padişah sefere çıkarken de Hazret-i Ömer'in kılıcını sultanın beline bizzat kendi eliyle takmıştır.

ŞEYHİ mahlasıyla pek güzel şiirler yazan Abdülmecid Sivasi Hz. bir çok kıymetli eserleri bulunmaktadır. M.1639 yılında bu dünyadan göçtü. Kalabalık bir halk topluluğu ile kılınan cenaze namazından sonra Eyüp Nişancı'da bulunan evinin bahçesine defnedildi. Oğlu ABDÜLBAKİ Efendi ile beraber yatmakta bulundukları türbesini, gördüğü bir rüya sonrası Mahpeyker Kösem Sultan yaptırmıştır.

Abdülmecid Sivasi Hz. hayatını ve görüşlerini anlatan bir kitap Kültür Bakanlığı tarafından yayınlanmıştır. Bu kitabı Kültür Bakanlığı Kitabevi'nden temin edebilirsiniz.

Yanında sandukası bulunan oğlu ve halifesi Abdülbaki Sivasi Hz. de arif, kamil, alim ve amil olup 1614 yılında Zile'de doğmuştur. Devrinin alimlerinden çok iyi bir öğrenim gören Abdülbaki Efendi, babasının vefatından sonra Sultan Selim, Sultan Ahmed ve Fatih Camii ile külliyelerinde aralıksız tam 73 sene hizmet ederek çok talebe yetiştirmiştir. M.1713 yılında 99 yaşında bu alemi terkeden Abdülbaki Sivasi babasının bulunduğu türbeye defnedilmiştir.

Dernek Adına
İskender Korkmaz
(Şirin Baba)