Site hosted by Angelfire.com: Build your free website today!

ALİ HAYDAR BAŞVEREN'İN ARAŞTIRMA YAZISI


ALEVİ-SÜNNİ SÜRTÜŞMESİNİN İÇYÜZÜ

İKİNCİ KISIM



Bundan önceki yazımızda KERBELÂ FACIASI'nı ve HÜSEYİN'in ŞEHADET'ini (680) kısaca anlattık. Amacımız insanları üzmek değil, sadece o dönemde cereyan eden olayların TARİHİ yönünü ele almaktı. Bir de bu TARİHİ olayın ardındaki MANEVİ yönü sezmeye çalıştık. Gördük ki, HZ. ALİ'nin şehadetinden sonra yaklaşık 20 yıl geçmiş... Bunun yaklaşık 8 yılında HZ. HASAN hiç hilafet peşinde koşmamış!.. HÜSEYİN de tam 10 yıl beklemiş, ancak MUAVİYE'nin ölümünden sonra yapılan davete uyup KÛFE yollarına düşmüş!.. KÛFE'ye giderken ŞEHİT olacağını biliyor!.. Ama İLAHİ TAKDİR'e karşı gelinemiyeceğini de biliyor!..

Yani YEZİD de, AMR da, ABDULLAH da, ŞAMİR İBNİ MERCANE de birer figüran!.. Rolleri neyi gerektiriyorsa onu yapıyorlar! Öyle yapıyorlar ki, HÜSEYİN'in oğullarından ikisini öldürmelerine rağmen hasta diye ZEYNEL ABİDİN'e dokunmuyorlar!

Çünkü o, 4. İMAM'dır! Dokunamazlardı!..

Bu tarihte dahi bir MEZHEP farklılığı, bir İNANÇ ayrılığı yok!.. Sürtüşme konusu HALİFELİK... ve mücadele HAŞİM OĞULLARI ile onların amca oğulları olan EMEVİLER arasında geçiyor. Bazen bir gruptan olan diğerini de tutabiliyor... Mesela PEYGAMBERİMİZ'in yakın ASHAB'ından ve CENNET ile müjdelenen 10 kişiden biri olan SAD BİN EBİ VAKKAS'ın oğlu AMR, REY valiliği uğruna PEYGAMBER torununun üzerine yürüyebiliyor... Öte yandan bir zamanlar ALİ'ye karşı çıkmış olan ZÜBEYR'in oğlu ABDULLAH, HÜSEYİN'in yanında yer alıyor. Keza kurnaz hakem AMR'ın oğlu ABDULLAH da YEZİD'e BİAT etmeyip HÜSEYİN ile birlikte hareket ediyor!.. HÜSEYİN'i önce KERBELÂ'da susuz bırakan HURR, sonra onun yanına geçip uğruna ŞEHİT düşüyor!

Bütün bu olup biteni kavramak için gözümüzdeki AT GÖZLÜĞÜ'nü çıkarmak, her türlü PEŞİN HÜKÜM'den sıyrılmak şarttır. Gene GÖNÜL'ü ön planda tutacağız, ama AKIL'dan da yararlanacağız!..

İşte CANLAR!.. Biz diyoruz ki, TANRI ne dediyse, o olmuştur!.. Sonuca döğünmek değil, ondan İBRET almak gerektir! MUHAMMED de, ALİ de, HASAN da, HÜSEYİN de öyle yapmıştır!

YEDİNCİ BÖLÜM: MUAVİYE SOYU'NUN KURUMASI


KERBELÂ FACIASI MEDİNE'de duyulunca HAŞİM OĞULLARI perişan oldular. Günlerce ağladılar, kasideler ağıtlar yazıldı. HAŞİMOĞULLARI ile EMEVİLER'in arası daha da açıldı! Yapışık ikizler HAŞİM ile ABDÜ ŞEMS ayrılırken akan kan, amca çocukları arasında KAN DAVASI'nı dönüştü!

Aslında HÜSEYİN'in ardında sadece HAŞİM OĞULLARI değil, bütün İSLAM DÜNYASI gözyaşı dökmüştü!... HÜSEYİN'in kesik başı, YEZİD'i bile ağlatmıştı!

Öte yandan YEZİD'in derdi bitmedi... MEDİNELİLER kendisini HALİFE olarak tanımadıklarını belirttiler. HANZELE'nin oğlu ABDULLAH'a BİAT ettiler. YEZİD üzerlerine MÜSLİM İBN-İ AKABE komutasında 10.000 asker gönderdi. ABDULLAH pek çok kişi ile birlikte öldürüldü. ancak İMAM ZEYNEL ABİDİN, bizce çok yerinde bir kararla savaşa katılmadığı için, askerler yine ona dokunmadılar. MÜSLİM, askerlerine MEDİNE'yi 3 gün yağma etmeleri için izin verdi! Böylece PEYGAMBERİMİZ'in kenti yakıldı, yıkıldı, halkına eziyet edildi.

Sonra MEKKE üzerine yürüdüler. Ancak MÜSLİM yolda öldü. Yerine HASİN geçti. HİCAZLILAR bu sefer ZÜBEYR'in oğlu ABDULLAH'a BİAT etmişlerdi. MEDİNE'den kaçanlar, HARİCİLER, ve sonradan ŞİİLER'in lideri olan MUHTAR SAKAFİ, ZÜBEYR'in oğlu ABDULLAH'ın etrafında toplandı. Şehri savunmaya başladılar. Askerlerin MEKKE'ye saldırısı sırasında KABE bile zarar gördü. (Bakınız: NOTLAR - 2, 11)

Ne var ki, bu arada YEZİD öldü. (683) Bütün bu kargaşaya rağmen üç yıl bile HALİFELİK yapamamıştı!

Bunun üzerine YEZİD'in kumandanı HASİN saldırıyı durdurdu. ABDULLAH'la görüştü. Onun cesaretine, aklına hayran kaldı. "Gel sana BİAT edeyim. Birlikte ŞAM'a gidelim, seni HALİFE yapalım," dedi. ABDULLAH, MEKKE'de kalmak istedi. Herhalde güvenemedi. Anlaşamadılar.

Böylece HALİFELİK gene EMEVİLER'de kaldı. YEZİD'in hasta oğlu 2. MUAVİYE, HALİFE oldu... Ancak 1. MUAVİYE'nin rüyası hiç bir zaman gerçekleşmedi. Torunu 2. MUAVİYE üç ay sonra ölünce, soyu kurudu gitti!.. HİLAFET gene EMEVİLER'den olan AS'ın oğlu MERVAN'a geçti.

YEZİD'in oğlu 2. MUAVİYE hiç babasına benzemezdi. Aslında çok muhterem bir zat idi. "HALİFELİK, MUHAMMED SOYU'ndan olanların hakkıdır," derdi. Camilerde ALİ SOYU'na küfür edilmesini ilk o kaldırmıştır.

Bir rivayete göre hutbeyi de Hz. ALİ adına okuturdu. Bütün bunları tehlikeli gören MERVAN, 2. MUAVİYE'nin karısı ile anlaştı, onu zehirletti. Tıpkı 1. MUAVİYE'nin zamanında HASAN'ın karısı CÂDE ile anlaşıp onu zehirletmesi gibi!..Yalnız MERVAN sözünü tuttu, HALİFE olunca o kadınla evlendi.

SEKİZİNCİ BÖLÜM: HİLAFET İLE İMAMET BİRBİRİNİ TAMAMLAR!


Şimdiye kadar bu konuda yazılmış bütün eserlerde HİLAFET ile İMAMET birbirinden ayrı iki müessese olarak ele alınmış ve incelenmiştir. Bu uygulama olayların birbirinden koparılmasına, öneminin ve mânâsının anlaşılmamasına, hatta takip edilememesine yol açmıştır.

Biz HİLAFET'i DEVLET REİSLİĞİ, İMAMET'i de VELAYET MAKAMI olarak görüyoruz... Yani bunlardan ilki İSLAM DEVLETİ'nin idarî, mâlî, siyasî, fetih işleri ile ilgilenirken; diğeri aynı devletin sınırları içinde yaşıyan MÜSLÜMANLAR'ın ileri gelenlerinin eğitildiği bir DERGÂH olmuştur.

Eğer SELÇUKLU DEVLETİ ile bir benzetme yaparsak; HALİFE SULTAN KEYHÜSREV'e, İMAM da MEVLANA'ya teşbih edilebilir. MEVLANA'nın SULTAN KEYHÜSREV'in tahtında hiç bir zaman gözü olmamıştır. Zaman zaman onu eleştirmiştir. Hatta babası BAHAEDDİN BELHİ, KONYA'ya ilk geldiğinde kendisini karşılayan SELÇUKLU SULTANI'na elini değil, asasının ucunu öptürmüştü. Ama ne babası, ne MEVLANA beğenmeseler de SULTAN'a başkaldırmamışlardır. Medresede, dergâhta gönülleri aydınlatmakla meşgul olmuşlardır.

İşte 12 İMAM da böyledir!.. Nasıl ki SELÇUKLU DÖNEMİ, ancak ikisi beraber alındığında daha iyi anlaşılırsa, İSLAM TARİHİ de ancak HALİFELER ve İMAMLAR birlikte ele alındığı zaman anlaşılabilir.

Bu arada SÜNNİLER'in Hz. HASAN'ı, HÜSEYİN'i, KERBELÂ'yı, 10 MUHARREM'i, aşureyi, iyi bilmelerine rağmen 12 İMAM'dan bihaber olmalarını bir eksiklik saydığımızı belirtmek isteriz...

Aslında bu zamane tarihçilerinin, hoca takımının yanlış uygulamasından kaynaklanan bir durumdur. Yoksa pek çok İSLAM kaynağı, SAHİH BUHARİ MUHTASARI dahil, ZEYNEL ABİDİN'den, SELMAN FARİSİ'den, VEYSEL KARANİ'den bahseder. Ama Cami hocası, Din Tarihi yazarı bunu halka yansıtmaz.

Örnek mi istersiniz?.. İMAM MALİK'ten verelim. Kendisi şöyle demiştir:

- "Benim duyduğuma göre ALİ BİN HÜSEYİN, vefatına kadar her gece ve gündüz 1000 rekat NAMAZ kılmaya devam etmiş ve bu cihetle kendisine ZEYNEL ABİDİN denilmiştir!"
(Bakınız: TECRİD-İ SARİH -SAHİH BUHARİ MUHTASARI, Cilt 4, sayfa 45)

Gördünüz mü?... 4. İMAM ZEYNEL ABİDİN'in "çok ibadet eden" lâkabı aslında çok NAMAZ kılmasından kaynaklanıyormuş!.. ALLAH bilir, çoğu ALEVİ kardeşimizin bundan haberi yoktur... ALİ de NAMAZ kılarken ŞEHİT edilmedi mi?..

Bu durumda bazı ALEVİ kardeşlerimizin çıkıp ta "Bizim namazımızı ALİ kıldı," deyip namaz kılmamalarını anlıyabiliriz. Herkesin İBADET'i kendine... Ama bir takım densizlerin NAMAZ kılmayı "putperestlerden kalma âdet" diye göstermelerini kabul etmek mümkün mü?.. Hele bunu, kendini ALEVİ lideri göstermeye çalışan bir profesör yaparsa, hiç olur mu?..

Bu, en başta ALİ'ye, ZEYNEL ABİDİN'e hakarettir!

SÜNNİLER'in 12 İMAM'ı bilmemesi ne kadar ayıp ise, ALEVİLER'in HALİFELER'den, bilhassa ilk ÜÇ HALİFE'den söz ederken duygusal davranarak onları sadece KERBELÂ'nın, FEDEK olayının müsebbibi saymalarını, yaptıkları hizmetleri görmezlikten gelmelerini ve hep lânetle anmaları o derece yanlıştır... Ölen kişi tarihe mal olmuş demektir.

Kaldı ki, biz baştan beri her şeyin TANRI'nın TAKDİR'i muvacehesinde geliştiğini belirtmeye çalıştık. Şu halde kinler bir kenara bırakılmalı, yeni düşmanlıklar yaratılmamalı, olaylar ileriye ışık tutacak bir şekilde değerlendirilmelidir.

İşte biz bunu yapmaya çalıştık. İLK HALİFE'den SON İMAM'a kadarki dönemi birlikte aldık ve bir tablo çıkardık. Ayrıca başka tablolar da hazırladık.
(Bakınız:
HALİFELER VE İMAMLAR ; İSLAM TARİHİ DÖNEMLERİ ; 4 MEZHEP İMAMI,12 İMAM ve HALİFELER )

Hadiseleri incelerken sık sık bu tablolara bakarsanız, neler olup bittiğini, kimin kimle ilişkisi olduğunu daha iyi anlıyabilirsiniz.

  • Önemli Sayfalar: 12 İMAM'IN ÖZELLİKLERİ , 12 İMAM'IN ÖZELLİKLERİ - 2 , NOTLAR - 2 , TABLOLAR , SAYFALAR , KAYNAKLAR