Site hosted by Angelfire.com: Build your free website today!
Ne onunla, ne de onsuz olmayı çoktan haketmiş bir 'çok yüzlülük' bilimi olan siyaset, özellikle de ülkemizdeki köksüzlüğüyle tam bir cendere.

Ancak bununla beraber, lüks tüketim maddeleri, teknoloji gibi parlak yüzlere rağmen yığınların hala aç, köle, eğitimsiz ve sağlıksız olması gerçeğinin ışığında insan haklarına, özgürlük ve 'eşitlik'e tam bağlı erdemli olma çabasında insan(cık)lar olarak bu cenderenin içinde sıkışmak gerektiğini inanıyoruz.

Binlerce yıllık bir 'bitmeyen kavga'nın yolcuları olarak bizler de düşün emeğimizi ortaya koyarak sizlere bu savaşımın neresinde yeraldığımızı açıklamaya çalışacağız.

?????????? YAZDIKLARIMIZ??????????
Yazıların tamamını okumak için başlıklara tıklayın.
Allah Allah Devlete mi Sızmış Hizbullah?   ? Efendisiz
Birtakım olayları yok saymak ama sonra yok sayamayacağını fark edince de o olayları saptırarak; farklı kılıflara sokmak 'Türkiye medyası'nın en önemli karakteristik özelliği haline geldi. Özellikle de 28 Şubat sürecinin dillere destan 'Lâik Türkiye cumhuriyetinin milli birlik ve beraberliği" şiarının etkisiyle olsa gerek, medya, Hizbullah adlı terör örgütünün faaliyetlerinin ortaya çıkması esnasında yine kılıf yaratma işlemini devreye soktu.
27 Ocak 2000
-----0-----
Modern Milliyetçiliğin Bilimselliğe Ettiği   ? Efendisiz
Türkiye'de 80'li yıllarda ortaya çıkan modern milliyetçilik dalgasının kendine göre yarattığı idolleri, artık her geçen gün kendini daha da yakından hissettiriyor.
6 Ocak 2000
-----0-----
Avrupa Merkezcilik-I     Roja Berfin
Kapitalist yayilma sonucu ekonomileri, kulturleri, kimlikleri erezyona ugratilan toplumlar, ekseri tahribat oncesini hatirlamaz duruma geliyorlar. Somurgeciligin ve emperyalizmin soku veya kaza sonrasinda, bir bellek kaybi ortaya cikiyor. Kaza oncesini hatirlamiyorlar ama cok gerisini hatirlamak icin yogun bir caba ve zorlama icine giriyorlar.
6 Ocak 2000
-----0-----
Avrupa Merkezcilik-II     Roja Berfin
Avrupamerkezcilige bir giris yapmis, Turkiye gibi kendini her sekilde ve her turlu bati ya teslim etmis bir ulkenin ve ulke halklarinin ve hatta aydinlarin kimliksizliklerinden dem vurmustuk.
13 Ocak 2000
-----0-----
Avrupa Merkezcilik-III     Roja Berfin
Osmanli imparatorlugu icindeki Batililasma tartismalari, Imparatorlugun geriledigi yillara rastlar. Batililasma tartismalarinin basladigi donem Lale devri'dir. Bu hareket"islahat", "batililasma" ya da "Muasirlasma" olarak adlandirilmistir.
20 Ocak 2000
-----0-----
Avrupa Merkezcilik-IV     Roja Berfin
Batililasmaya donuk bu hareketler ozellikle yenicerilerde sert tepkilere yol acmistir. (Ozellikle II selim doneminde Nizam'I Cedit'in kurulmasi olayinda oldugu gibi) Selim den sonra tahta cikan II Mahmut doneminde de ayni cabalar surmustur.
27 Ocak 2000
-----0-----
Özgür Düşünce İçin Kendi Hakkında Suç Duyurusu     Mutlu
Bir toplum ahal ediyorum ülkemde konuşurken ve düşündüğünü söylerken, korkusu olmasın. Bir toplum, fikri ve düşüncesi ne olursa olsun insanlara saygı duymayı bilen, bu yapısını da yönetim erki olarak bize kendisini kabullendirmiş devlete kabullendirebilen.
22 Aralık 1999
-----0-----
İnternet Sansür Edilebilir mi?     Kemal Duykan
Ali Bayramoğlu 7 Aralık 99 tarihli Star Gazetesinde çıkan “İki farklı süreç...” başlıklı yazısında: “ Gazete sayfalarında bir türlü yer bulmayan başka bir hazırlık daha var. İnternet üzerinde haberleşmelerde de, bir denetim ve sansür mekanizmasının ön çalışmaları yapılıyor, devlet merkezinde.” diye haber veriyor.
15 Aralık 1999
-----0-----
İstemsiz Özgürlük mü Dediniz?   ? Efendisiz
Muhafazakârlık-liberalizm-sosyalizm ideoloji çizelgesinde bu ideolojileri birbirinden ayrıştıran temel faktörün "özgürlük" bağlamı olduğunu hatta bu bağlamı vurgulamaları derecesine göre sıralandıklarını söyleyebiliriz.
1 Aralık 1999
-----0-----
Anarşist!     Kemal Duykan
Bir yandan da doğa koşulları vurmaya başladı depremzedelere. Varlıklı aile çocukları için sevinç kaynağı olan kar, depremde her şeylerini kaybeden ailelerin çocukları için beyaz ölüm demektir.
1 Aralık 1999
-----0-----
Prozac Toplumu ve Onun Solu   ? Olvido
Endikasyonları:Prozac depresyon, depresyona bağlı anksiyete, obsesif-kompülsif bozukluk ve bulimia nervoza tedavisinde kullanılır. DSM III sınıflandırmasına göre majör depresyon tanısına uyan hastalarda PROZAC ile çok olumlu sonuçlar alınmıştır.
24 Kasım 1999
-----0-----
Farazi Güç   ? Efendisiz
Bireysel ya da toplumsal her türlü hareketlilikte "gittikçe güçlenme" arzusu daima bâkidir. Çünkü güçlenme, varlığını sürdürme iddiasının en önde gelen kriteridir. Bir gazetenin tirajını gittikçe arttırması,bir futbol takımının gittikçe daha çok maç kazanması...
24 Kasım 1999
-----0-----
Devlet     Kemal Duykan
01 Ekim 1999 sabahının ilk saatlerinde Tv. kanallarında sörf yaparken kanal D' de 32. Gün programına rastladım;konuk ilginç bir isim: Recep Yazıcıoğlu...Hani uzun zamandır devletin bürokratik yapısını sert biçimde eleştiren ve sivri dili yüzünden kızağa çekilen Valimiz...
18 Kasım 1999
-----0-----
Öteki, Etno-santrisizm ve Demokrasi   ? Efendisiz
Türkler'in İslamiyet'in kabulünden öncesine dek hep anaerkil bir aile ve toplum yapısına sahip olduğu söylenir. Feministler bu bilginin sadece Türkler ve bir-iki toplum için değil, eski çağ toplumlarının çoğu için geçerli olduğunu iddia ederler.
10 Kasım 1999
-----0-----
Geliyorum Diyen Faşizm   ? Olvido
12 Eylül 1980 sabahından bu yana fiili olmasa da postmodern çağlara yaraşır bir şekilde sanal bir iktidar keyfi süren milliyetçi konnumlanış, bugün sokaktaki her 5 insandan 1'inin de oyunu almış olmanın 'fiilliğiyle' dişlerini çıkarmaya başlamış ve kafatasçı, değişmeyen yapısıını ortaya koymaya başlamıştır.
3 Kasım 1999
-----0-----
Geldim Diyen Faşizm   ? Olvido
Unutmamalı, hala taviz vermekteyiz bu ülkenin -biraz sol jargon kokulu da olsa geçerli bir tabir olarak- anti-faşist güçleri olarak. Hala bu toprakların gelmiş geçmiş en büyük şairi, 'dört bir yanı hasret' insan NAZIM , bir köy mezarlığı'nda, bir çınarın altında değil.
3 Kasım 1999
-----0-----
Törkiş Laisizm: Bir Neo-Yobazlık Akımı   ? Efendisiz
Türkler'in çok iyi bildikleri ve sık sık kullandıkları bir sözcük vardır:Yobaz.Anlamını Büyük Larousse'den yararlanarak açıklayalım: 1.Körü körüne bağlandığı bir düşünceyi,özellikle de dinsel inancı başkalarına zorla benimsetmeye çalışan kimse için kullanılır;bağnaz.
3 Kasım 1999
-----0-----
Cunta Boyunduruğunda Laiklik   ? Efendisiz
Geri kalmış ya da gelişmekte olan ülkeler, 20. yüzyıla damgasını vuran "evrensel kültür" olgusuyla gelenekçi yaklaşımlarından ötürü cebelleşmeye devam ediyor.
3 Kasım 1999
-----0-----
Bir Kaybediş Öyküsü   ? Olvido
Tarihsel geleneği ve coğrafyası ile iki ayrı kültürün/uygarlığın/bakışın arasında sıkışmış olan Türkiye'nin dilini de bu sosyo-kültürel şartla(ndı)rmalar çerçevesinde ele almak gerekiyor.
3 Kasım 1999
-----0-----
Erdemli İnsan Olmak: Aziz Nesin Olmak   ? Olvido
Soyadı alınacağı zaman Aziz Nesin geç kalmış.. Bütün fiyakalı soyadları da kapışılınca kendisine Nesin soyadını almış, birisi Nesin(?) dediğinde dur(ul)sun, bir kendine baksın diye.
3 Kasım 1999
-----0-----
Ilıman İklimin Evlatlarına   ? Efendisiz
"Köyden çıksa çıksa aydın çıkar ama şehirden çıkacak entellektüel köyden çıkamaz." dedim geçenlerde.İşitmediğim kalmadı tabii.Yok efendim,ben köylüyü küçümsüyormuşum da...
3 Kasım 1999
-----0-----
Meşruiyet Sorunsalı   ? Efendisiz
Farklı bilgileri farklı şekillerde yorumlar ve böylece de farklı fikirlere ulaşır insanoğlu. Fikir sahibi olmak,insan yaşamının ileriye gitmesi amacına yöneliktir. Yani -gerçek anlamda- fikir sahibi olan herkes,fikrini "ilerici" olarak görecektir.
3 Kasım 1999
-----0-----
Öyle Böyle Şöyle   ? Efendisiz
Siz ille de birşey olmak zorundasınız.Bir taraf tutmak zorundasınız.Tarafsız olmak yeşil ışık yakmak olur.Ya "ak"sıznız ya "kara"."Gri" olmak çok tehlikeli ve konunun çok derinlerine inmişsiniz demektir.
3 Kasım 1999
-----0-----
Seçimler ve Futbol   ? Efendisiz
Herkesin birbirine gol atmakla meşgul olduğu bir siyasi ortamda, "partisel/biçimsel bağımlılık" hat safhaya çıkıyor(aynı futboldaki takım bağımlılığı gibi).
3 Kasım 1999
-----0-----
İffet Teyze Üzerine Düşünce Egzersizleri   ? Olvido
Hepiniz bilirsiniz, bir "İffet Teyze" vardır hep hayatlarımızda. Onlar yaşamımızın bir bölümünde (ortaokul-lise yıllarında) birer sararmış fotograf gibi gelmiş ve hiçbir iz bırakmadan yitip gitmişlerdir.
3 Kasım 1999
-----0-----
SİYASET LİNKLERİ
ÜANA SAYFA
ÜMEDYA VE POPÜLER KÜLTÜR
ÜSİNEMA
ÜFELSEFE VE EDEBİYAT
ÜSİYASET
ÜKONUK YAZAR

Biz kimiz?
Linkler &
destekleyenler
Link Değişimi
Konuk Yazar Formu
Sohbet Odası
Deftere Yaz
Defteri Oku
E-posta