Site hosted by Angelfire.com: Build your free website today!











yanan o gözlerinle bir resim çiz.

bir kuş koy kalbinin sol köşesine

öyle yalanlarla kandır ki onu

öyle yalanlarla...

uçmasın bu dünyanın sahte güzelliklerine

Belki sakinleşir yer küre

belki biter sevgi kısırı insanlar

bulanmadan mahsuniyeti gökyüzünün

çocuk olup gel benimle aşkım




İncinen ve bakışlarında eriyen

Zere zerre küçülen yılgınlığında

Gözlerine dolan anıları yargıladığını,

Sevildiğini hissettiğin

Belki de her gece

amansızca yalvardığın

bir iki anı

Dar ağacına göz yaşlarınla

uğurladığını gördüm.




 Aşkım'ın Resimleri

  gerçekten yaşamak...

 benim resimlerim

 Aşk anketi
 etkili sözler
 beni anlamıyorsun

Şimdi bir ölümün başında sağlamasını yapıyoruz öğrendiklerimizin.... Geçmişin hesabını inandığın değerlere ihanet ederek sormamalısın....
 
.“Seni çok seviyorum” derken anladım “çok”ların ne kadar “az” olduğunu ve “seviyorum” derken tarihde kimsenin aşık olmadığını....
Keşkeli zamanlar biriktiriyorum neyi tasvir ettiğini bilmeyen cümlelerin gizli öznesinde....
Bazen sevdası daha büyük olur sevgilisinden insanın.....
Yaşamı sözcüklerde bulanlar hayat yoksullarıdır... Geçiştirilmiş bir yaşamın zayıf kalmış kalbini taşıyorsun....

SENİ SEVİYORUM AŞKIM...

Benim Yazdığım Şiirler
Geçmişim
Acılarım

en güzel çiçeğimsin

newyork

sevgi anlayışım nedir?

8 türde kızlar

sevmek bir şey değil de
sevinmek kötü be,
kumruların
kumsalların
bulutların aşkına
mecburduk da yazdık
kirli sakallı sabahların namına
öylesine değil
savrulsun diye değil
yalandan değil
yazmak lazımdı
yazmasak olmazdı çünki

hani bazı
içinde bir dal burkulur
yeşil için
sarı için
her morun tonunda büyüyen
sağrılar için
belki kuşlardan habersiz
kanatlar için
yol yokuş
son ilkbahar
uzun eskilerden gelme
bir içim nefes için
yazmak lazımdı
yamasak olmazdı çünki

erguvan görüldü bir zaman
sonra çıkmaz oldu sokakların alayı
mavi çakmak
fitil falan
kalabalık oldu yokuşlar
o yokuşların baladı oldu
düğün oldu hatta
serim düğün ve çözüm için
boşanmalar oldu
her sevdanın final tezi adliyeye verildi
gerisi ilam oldu
kıyılar kumrular
göçler oldu....

buhurdanlar semaverler
ve nargile geyikleri
yavaş
yavaş
çok yavaş

hız'da yitirenlerin aşkına
yavaş'ın içindeki ölü şövalyeler için
her işin bir raconu vardı
yaşamanın ortaçağında
atılan adımlar vardı yavaş ve eski
bir düellodan alınmış
işte bu yüzden yazmak lazımdı
yazmasak olmazdı çünki...

sonra unutmak vardı
hatırlamak içindi bütün muallak resimler
hiç olmamış gibi yapmak
öküz öldüren bir hasrete
can dayanmıyordu ya
zaten bütün bunlar
yeni ve dayanıklı canlar içindi
dursun koyuyordular son çocuklarının adını
üstü kalsın ikizler mesela
birinin içinde civciv havalansa
diğeri kanat çırpıyordu istemsiz
oluyordu bunlar
ve yazmak lazımdı

yazmasak olmazdı çünki...

eski harfleri
dağıtıyorduk komşularımıza
yepisyeniydiler
hepi topu bir kere kullanılmışlardı
sapa bir cümlenin içinde
hat sanatıydı gömdüğümüz uykuya
edebiyat avuntusuydu işimiz
uzak suretlerinden biriyle yapılan nef'i'nin
yazmak lazımdı
yazmasak olmazdı.
aslında oldu tabii
bir sürü yazmadığımız
bir süre yazmadığımız
ama o zaman da
bakkalda hesapüstü kalmışlık oldu
siparişi unutmuşluk bakkal çırağında
hem de ekmeğin en yumurtaya banılacağı sırada
ve kapatıyoruz masasında söndürülen
ışıklar oldu
hadi gidin artık makamından kırklık bir ampul
kaldı geriye....
baktık olmuyor yazmadan
baktık mesele oluyor
dimağı eşeleyen cümleler,
olmuşlar,
olacaklar
yani bir fikrin hizasına konulacak ne varsa işte, yazdık
ki yazmasak olmazdı
bütün bunlar
bütün bunlar içindi
gizli hüzün artıkları
kalmıştı ayrılık salonundaki
güvercinlerde manasız bir tango ciddiyeti
dans mı ediyorlar fırça mı yiyorlar
belli değil
öyle suçlu bir işti tango
arjantinde solcu gençler işkencedeyken
maradonaydı 82'de
kibrit kutusunun kapağı
vasati kırk çöptü ve
kendine göre sorunları vardı...

çözüm bekleyen ağır meseleleri vardı yaprakların
kuruyorlardı
saatlerini kasım patlarına
hemen ve şimdi
müdahale gerekiyordu
akarsulara
ve ivedi
bir gülümser kelimeydi
yadırgayan
türkçedeki yerini
ama yine de yazmak lazımdı
yazmasak olmazdı

sorma hiç aklına gelir miydi
örümceklerin sinirli bir iklime
ağ'layacakları kendilerini
ya da kuşak çatışması balıkların
pul pul gerinir diye düşünürken biz
meğer esnemeye bile takati kalmamış
yorgun bir akdeniz...
ucundan çeksen
newyork'a kadar götürebilirsin
elektirikli vakumlu halı bile yıkayan sömürgeni
işte böyle bir durumdu
ve tedirginliğimiz
siren miren istemiyordu
telaşımızın gürültüsü yerindeydi
ve küt diye akşam oluyordu
biz ki öğle vaktiyiz daha
rakıdan filan habersiz ve söylemeye gerek yok
uzun çok uzun içmeler oldu
mürekkebe susamış peçetelere notlar düştük kalktık
zeytinyağı lekesinden arta kalan
şiircik kuşunu besledik
gel gör ki üç gün yaşayabildi us pas içinde
ama olsun yine de yazdık
yazmasak olmazdı çünki...

nehirde (hiç tanımadığımız)
bir tekne için (hiç bilmediğimiz)
bir şarkı için (hiç
duyulmamış) bestelemeyi istersin de
hani nefesin yetmez nefsini güftelemeye
işte bu yüzden yazdık
yoksa hoşumuza mı gidiyor zannediyorsun
smokin bulutlu bir gökyüzünden sözetmek
bir kelebeğin kararsızlığını anlatmak
tırtıl kılığında....
başka türlü olmuyor,
başka türlerde nasıl oluyor bilmem

ama yazmak lazımdı işte
yazmasak olmazdı çünki!
.









Sonraki